şahid ~ شاهد
Kamus-ı Osmani - şahid ~ شاهد maddesi. Sayfa: 61 - Sira: 5
şahid - شاهد
[ء] شهادت ايديجی ، ايدن ؛ بر ماده حقنده كورديكی ویاخود ايشتديكنی سویلهین : (شاهد عادل ) ، (شاهد زور) = یالانجی شاهد .
Kamus-u Osmani şahid maddesi. osmanlıcada şahid ne demek, şahid anlamı manası, şahid osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte şahid hakkında bilgi. Arapça şahid ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada şahid anlamı
Kamus-i Osmani - شاهد şahid ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
şahid ~ شاهد güncel sözlüklerde anlamı:
şAHiD ::: Şahitlik yapan. Bilen, tanıyan. Senet yerine geçecek kadar mâkul ve mu'teber sayılan. Gören. * Resul-ü Ekrem Efendimizin (A.S.M.) bir vasfı. * Melâike-i kiram. * Hazır.
şAHiD ::: (C.: Şevâhid-Şühud) Veled yatağı denilen ve çocuk ile birlikte çıkan deri.
şAHiD ::: f. Sevgili, mahbube. * Güzel, dilber.
şâhid ::: (a. s. ve i.) : şehâdet'den. c. :
şevâhid) ::: 1) şahit (*tanık). 2) senet yerine geçecek şekilde büyük bir eserden veya kimseden alınan örnek.
şâhid-i âdil ::: doğru sözlü şahit.
şâhid ::: (f. s.) : 1) sevgili, (bkz. : mahbûbe). 2) güzel (bkz. : dil-ber).
şâhid-! bâzâr ::: orta malı güzel [kadın] . şâhid-i devrân : ünlü güzel. şâhid-i zîbâ : yakışıklı güzel.
şâhid ::: şahit, tanık, gören.
şâhid ::: bütün zamanlardaki yaratıkları ve onların her hâlini gören Allah.
şaHiD ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:
Ey îmân edenler! Dâimâ adâletle hareket ediniz. Adâleti yerine getirmeğe çalışınız. Allah için şâhidler olunuz. (Nisâ sûresi: 135)
Yalancı şâhid, daha şehâdet ettiği yerden ayağını kaldırmadan kendisine göklerde ve yerde bulunan melekler lânet ederler. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)
Şâhidin âdil olması, yâni büyük günâh işlememesi ve küçük günâha devâm etmemesi lâzımdır. (Sadrüşşerîa)
Şahid :::
- tanık.
şâhid ::: tanık , güzel , şahitlik yapan , bilen , tanıyan , sevgili , gören
şâhid ::: tanık
şâhid ::: güzel
şâhid ::: sevgili
ŞAHİD :::