Çağdaş Sözlük

arıza ~ عارضه

Kamus-ı Osmani - arıza ~ عارضه maddesi. Sayfa: 128 - Sira: 9

arıza - عارضه

[ء] عارض اولان حالت ، دوزكونسزلك ، بوزوقلق كبی معنالری افاده ايدر : (عارضهٔ جسمانیه ، دوچار اولديغی عارضه ، نه قدر عارضه‌لی یر ، خطلرده عارضه ظهورنده) جمعی (عارضات ، عوارض) .

Kamus-u Osmani arıza maddesi. osmanlıcada arıza ne demek, arıza anlamı manası, arıza osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte arıza hakkında bilgi. Arapça arıza ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada arıza anlamı

Kamus-i Osmani - عارضه arıza ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

arıza ~ عارضه güncel sözlüklerde anlamı:

aRIZA ::: So adan olan, noksanlık. * İsabet eden belâ ve keder. * Bozulma. * Gelip geçici. * Hariçten gelen te'sirle olan. * Bir şeyin olmasına veya görülmesine mâni olan birşey.

ârıza ::: (a. i. c. : ârızât ve avarız) : 1) aksama. 2) engebe.

ârıza ::: aksama, aksaklık, engebe.

Arıza :::


  1. Aksama, aksaklık, bozulma.

  2. Engebe.

  3. Bir notanın sesini yarım ton yükseltmek, alçaltmak veya eski durumuna getirmek için notanın soluna konulan diyez, bemol ve bekâr işaretlerinin ortak adı.

ârıza ::: aksama

ârıza ::: (a. i. c. : ârızât ve avarız) 1) aksama. 2) engebe.

arıza ::: bozukluk

arıza ::: engebe, kusur

arıza ::: engebe, kusur

arıza ::: engebe, kusur

ÂRIZA :::

Sonradan olan, noksanlık. * İsabet eden belâ ve keder. * Bozulma. * Gelip geçici. * Hariçten gelen te'sirle olan. * Bir şeyin olmasına veya görülmesine mâni olan birşey