Çağdaş Sözlük

alaka ~ علقه

Kamus-ı Osmani - alaka ~ علقه maddesi. Sayfa: 144 - Sira: 10

alaka - علقه

[ء] اصطلاحات طبیه‌دندر . قان پخيتيسنه اطلاق اولنور . جمعی {علقات} .

Kamus-u Osmani alaka maddesi. osmanlıcada alaka ne demek, alaka anlamı manası, alaka osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte alaka hakkında bilgi. Arapça alaka ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada alaka anlamı

Kamus-i Osmani - علقه alaka ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

alaka ~ علقه güncel sözlüklerde anlamı:

ALaKA ::: İlişik, rabıta, merbutiyet. * Gönül bağlama, sevgi, münasebet, taalluk, irtibat, mâlikiyet. Tasarruf. Müdâhale hakkı. Hisse. * Edb: Bir kelimenin hakiki mânâsından mecâzi mânâsına nakledilmesinin sebebidir. (Temiz ahlâklı, güzel huylu kimselere melek denildiği gibi.)

ALAKA ::: Kan pıhtısı. Uyuşuk kan.

alâka ::: (a. i. c. : alâik, alâkat) : 1) *ilgi,* ilişki, (bkz. : münâsebet). 2) ed. bir kelimenin hakikî mânâsından mecâzî mânâsına nakledilmesinin sebebidir. [Kore'de düşmana arslan gibi saldıran bir Türk askerine "arslan" denildiği gibi].

aleka ::: (a. i. c. : alekat) : 1) kan pıhtısı. 2) yapışkan balçık, çamur.

alâka ::: ilgi.

alaka ::: kan pıhtısı.

Alaka ::: İlgi. Bir sözcüğü gerçek anlamının dışında bir anlamda (mecazi) kullanmak için düşünülen ilgiye alaka denir. Edebi sanatların çoğunda bu durum söz konusudur. Bu ilişki ne kadar uygun olursa edebi sanat o derece yerinde ve güzel sayılır.

alaka ::: kan pıhtısı

alâka ::: ilgi , alaka

aleka ::: kan pıhtısı , balçık

alâka ::: ‬ilgi

alâka ::: alaka

aleka ::: ‬kan pıhtısı

aleka ::: balçık

alâka ::: (a. i. c. : alâik, alâkat) 1) *ilgi,* ilişki, (bkz. : münâsebet). 2) ed. bir kelimenin hakikî mânâsından mecâzî mânâsına nakledilmesinin sebebidir. [Kore'de düşmana arslan gibi saldıran bir Türk askerine

aleka ::: (a. i. c. : alekat) 1) kan pıhtısı. 2) yapışkan balçık, çamur.

alaka ::: ilgi, komünikasyon, ulaşım

ALAKA :::

Kan pıhtısı. Uyuşuk kan

ALÂKA :::

İlişik, rabıta, merbutiyet. * Gönül bağlama, sevgi, münasebet, taalluk, irtibat, mâlikiyet. Tasarruf. Müdâhale hakkı. Hisse. * Edb: Bir kelimenin hakiki mânâsından mecâzi mânâsına nakledilmesinin sebebidir. (Temiz ahlâklı, güzel huylu kimselere melek denildiği gibi.)