karar ~ قرار
Kamus-ı Osmani - karar ~ قرار maddesi. Sayfa: 213 - Sira: 10
karar - قرار
[ء] سكون ، آرام ، طورمق ، اكلنمك . (بی قرار) = آرامسز ، طورمق بيلمهین ، بر یرده قرار ايتمهین طوراق ، طوريلهجق ، قراركاه : (حجازكارده قرار قيلدی) نتيجه ، حكم : (محكمهنك قراری بودر) ، (قراریاب) = قرار بوليجی ، بولان (قراركير) = قرار طوتيجی ، طوتان (قرار داده) = قرار ويرلمش ، نتيجهلنمش (قرار اعدادی) = دعوانك تحقيق ورؤیتنی تسهيل ايله نتيجهٔ قطعیهسنی حاضرلایان حكم . (قرار قرينه) = دعوانك رؤیتنی تسهيل ونتيجهسنی اعداد ايله برابر بونك ماهیتی احساس ايتديرن حكم . (قرار قطعی) = دعوایی فصل وحل ايدن حكم . (قرار موقت) = دعوی قطعیا فصل اولنمهدن اول موقتا
اتخاذ اولنمسی لازم كلن حكم . (فرار نامه) = مستنطق طرفندن استنطاق اولندقدن صونره مظنون عليهك اسناد اولنان جرمده علاقهدار ویا بری الزمه اولديغنه دائر تنظيم ايديلن ورقهٔ هرسمیه : "جوی وش یوق بريرده قرارك ای دل" "یوقسه ميلك ینه بر سرو سرافرازهميدر" (نيلی)
Kamus-u Osmani karar maddesi. osmanlıcada karar ne demek, karar anlamı manası, karar osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte karar hakkında bilgi. Arapça karar ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada karar anlamı
Kamus-i Osmani - قرار karar ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
karar ~ قرار güncel sözlüklerde anlamı:
KARAR ::: Değişmez hâle gelmek. * Sabit ve sakin olmak. * Ne az ne çok olan tam ölçü. Ölçülülük. * Gitmeyip kalmak. * Oturaklı yer. Sâkin olacak yer. * Anlaşılan ve sabit hâle gelen son karar sözü. * Mahkemece verilen son söz ve neticeye bağlama. * Dolanmak. * Ayakları kısa ve çirkin yüzlü bir cins koyun.
karâr ::: (a. i.) : 1) durma. 2) rahat. 3) devamlılık, süreklilik. 4) ölçülülük.5) tahmin. 6) tam ölçü, ne az, ne çok. 7) müz. şark müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş. 8) neticeye bağlama. Ber-karâr : aynı durumda olan. Bî-karâr : kararsız, sebatsız, bir halde dur-mıyan. Dûzah-karâr : durağı cehennem olan.
karâr-ı dâctî ::: huk. dâvanın görülmesi, kolaylaştırılması ve bir neticeye bağlanması için hazırlayıcı tedbîri bildiren karar : [bir akarın keşif ve muayenesi hakkında verilen karar gibi]
karâr-ı karine ::: huk. dâvanın görülmesini kolaylaştırmak ve bir neticeye bağlanmasını hazırlamakla beraber, bu hükmün ne olacağını ihsas eden bir tedbîri bildiren karar : [bir kimsenin yemin etmesi lâzım geldiği hakkındaki karar gibi]
karâr-i kat' ::: huk. dâvayı neticelendiren kat'! (* kesin) karar.
karâr-ı muvakkat ::: huk. dâva görülmeden önce muvakkaten alınması lâzım gelen bir tedbîri gerektiren karar : [dâva olunan şeylerin mahzur veya tehlikeden korunması için, muvakkaten korunması için, verilen karar gibi]
karâr-ı serî ::: acele karar.
karar-larında ::: sularında, (bkz. : takriben).
karar ::: hüküm, çare, düzenlilik, ölçülülük, tahmin.
Karar :::
- Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı
Örnek: Kararımı biradere pek güçlükle kabul ettirdim. R. N. Güntekin - Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm.
- Bu yargıyı bildiren belge.
- Değişmeyen, düzenli durum, düzenlilik, yöntemlilik.
- Değişmez olma.
- Tam ölçüsünde, ne az ne çok.
- Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş.
- Yasama, yargı, yönetsel kuruluşların, tüzel kişilerin bir türe düzeni doğuran ve ortaya koyan son bildirileri.T. :karar
karar ::: ölçülülük
karar ::: durma
karar ::: devamlılık
karar ::: yeterli ölçü
karar ::: hüküm, rey, tartı, yargı
karar :::
KARAR :::