kazib ~ كاذب
Kamus-ı Osmani - kazib ~ كاذب maddesi. Sayfa: 238 - Sira: 5

kazib - كاذب
[ء] یالانجی حقیقی اولمایان شی ، اویدورمه : (خبر كاذب ، خیال كاذب ، حوادث كاذبه) ، (صبح كاذب) = كونش طوغمهدن اول پيدا وبرمدت صوݣره زائل اولان بیاضلق .
Kamus-u Osmani kazib maddesi. osmanlıcada kazib ne demek, kazib anlamı manası, kazib osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kazib hakkında bilgi. Arapça kazib ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kazib anlamı
Kamus-i Osmani - كاذب kazib ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kazib ~ كاذب güncel sözlüklerde anlamı:
KAZiB ::: (C.: Kuzıbân) Ağaç dalı.
KAZiB ::: Karada ve denizde ticarete hırslı olan kimse.
kâzib ::: (a. s. kizb'den.) : 1) kezbeden, yalan söyliyen, yalancı. 2) yalan, uydurma. Haber-i kâzib : yalan, uydurma haber. Haseb-i kâzib : bot. ağacın kabuğu ile içi arasında her sene meydana gelen haşebî (odunumsu) bir tabaka, henüz odunlaşmamış, yalancı odun. Kavl-ı kâzib : yalan söz. Subh-i kâzib : sabaha karşı görünen ve bir müddet sonra kaybolan beyazlık. Şöhret-i kâ-zibe : uzun sürmiyen yalancı şöhret, ün.
kâzib ::: yalancı.
kâzib ::: yalancı
kâzib ::: yalancı
kâzib ::: (a. s. kizb'den.) 1) kezbeden, yalan söyliyen, yalancı. 2) yalan, uydurma. Haber-i kâzib : yalan, uydurma haber. Haseb-i kâzib : bot. ağacın kabuğu ile içi arasında her sene meydana gelen haşebî (odunumsu) bir tabaka, henüz odunlaşmamış, yalancı odun. Kavl-ı kâzib : yalan söz. Subh-i kâzib : sabaha karşı görünen ve bir müddet sonra kaybolan beyazlık. Şöhret-i kâ-zibe : uzun sürmiyen yalancı şöhret, ün.
KAZİB :::