kinaye ~ كنايه
Kamus-ı Osmani - kinaye ~ كنايه maddesi. Sayfa: 267 - Sira: 9

kinaye - كنايه
[ء] سوزی قاپالی ، آخر نسنه استدلال اولنهجق صورتده سویلهمك یعنی بر سوز سویلهیوب ديكر شیٔ قصد ايتمك علم بیانجه حقیقت ومجاز طرفلری متجاذب یعنی حقیقتنی ومجازینی اراده ممكن اولان لفظی تكلم ايلهمك . مثلا (طويل النجاد) قولی كبی . (نجاد) = قيليج باغی ديمكدر . بو جملهدن قيليج باغنك اوزونلغی دخی قصد ايدلمش اولور . مفهوم مخالفنی قصد ايدرك سوز سویلهمك تلميحا سرزنش ايتمك وبویولده سویلهنيلن سوز . بو معناده تعريض وكنایه برعد اولنور . بعضا (كنایت) صورتندهده قوللانيلير . جمعی (كنایات) .
Kamus-u Osmani kinaye maddesi. osmanlıcada kinaye ne demek, kinaye anlamı manası, kinaye osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte kinaye hakkında bilgi. Arapça kinaye ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada kinaye anlamı
Kamus-i Osmani - كنايه kinaye ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
kinaye ~ كنايه güncel sözlüklerde anlamı:
KiNAYE ::: Dolayısı ile dokunaklı söz. Maksadı dolayısı ile anlatan söz. Üstü örtülü dokunaklı söz. Açıktan olmayıp hakiki mânâyı başka ifâde ile dokunaklı konuşmak.
kinaye ::: (a. i. c. : kinâyât) : 1) maksadı, kapalı bir şekilde ve dolayısıyla anlatan söz. 2) üstü örtülü, dokunaklı söz. 3) ed. hakikî manasına alınması da caiz iken mecaz olarak kullanılan söz. "Yüzü kızardı, açık göz... " gibi.
kinâye-i baîde ::: ed. uzak bir karineye dayanan kinaye.
kinâye-i hafife ::: ed. kinâyemsi söz, şiir.
kinâye-i karîbe ::: ed. yakın bir karineye dayanan kinaye.
kinâye-i vazıha ::: ed. başka bir mânâya gelmesi muhtemel olmayan apaçık kinaye.
kinâye ::: mânâyı dolayısıyla anlatan söz, üstü örtülü dokunaklı söz.
Kinaye ::: Bir sözcüğü hem gerçek hem de mecazi anlamda kullanarak maksadı üstü örtülü biçimde anlatan söz.
kinâye ::: üstü örtülü dokunaklı söz
kinaye ::: (a. i. c. : kinâyât) 1) maksadı, kapalı bir şekilde ve dolayısıyla anlatan söz. 2) üstü örtülü, dokunaklı söz. 3) ed. hakikî manasına alınması da caiz iken mecaz olarak kullanılan söz.
kinaye ::: ima
KİNAYE :::