Çağdaş Sözlük

küre ~ كره

Kamus-ı Osmani - küre ~ كره maddesi. Sayfa: 273 - Sira: 1

küre - كره

[ء] یووارلاق نسنه : (كرهٔ ارض ، كرهٔ شمس) تشديد را ايله تلفظی پك یاݣلشدر . زيرا (كره) = عربيده زرهك پاسنی آچوب جلالنديره‌جق شیئه دينيديكی كبی فارسيده آت وسائر حیوان یاوریسی ديمكدر . (كرهٔ خر) = اشك یاوروسی .

Kamus-u Osmani küre maddesi. osmanlıcada küre ne demek, küre anlamı manası, küre osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte küre hakkında bilgi. Arapça küre ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada küre anlamı

Kamus-i Osmani - كره küre ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

küre ~ كره güncel sözlüklerde anlamı:

KüRE ::: (Kürre yanlıştır) Yuvarlak cisim. * Şeklin sathındaki bütün noktalar merkeze aynı uzaklıktadır. Dünya da yuvarlak olduğundan "Küre-i arz" denilmiştir. "Küre-i zemin" de denir.

KüRE ::: f. Toprak ocak. Mâdenci ocağı.

Kerh ::: (a. i.) : 1) iğrenme, tiksinme, hoşlanmama. 2) zorlama, (bkz. : kerahet1, 2.

kerre ::: (a. i. c. : kerrat) : defa, kez.

küre ::: (f. i.) : 1) kuyumcu ocağı; demirci ocağı; mâden ocağı 2) küre.

küro ::: (a. i. c. : kürât) : 1) yuvarlak, toparlak. kürc-i arz : yer yuvarlağı. 2) geo. küre. küre-i âteş : hava tabakası üzerindeki ateş kısmı.

küre-i ayn ::: hek. göz yuvarlağı.

küre-i hacerî ::: taşküre, litosfer, fr. lithos-phere.

küre-i hak ::: yeryüzü.

küre-i hevâ, lâceverd ::: gök kubbesi.

küre-i kamer ::: astr. Ay.

küre-i levniyye ::: renkküre, kromosfer, fr. ehromosphere.

küre-i mâiyye ::: suküre, hidrosfer, fr. hydros-phere.

küre-i musattaha ::: düzlemküre.

küre-i mücesseme ::: yerküre.

küre-i nesîmi ::: havaküre, atmosfer, fr. atmos-phere.

küre-i semâ ::: astr. gökteki, gök cisimlerinin vaziyetini gösteren küre; merkezi Arz'ın merkezi olmak üzere yarı çapı sonsuz olarak tasavvur olunan ve sathında bütün yıldızların mürtesemleri bulunan muhayyel küre.

küre-i sulbe ::: taşküre, litosfer, fr. lithosphere. (bkz. : küre-i hacerî).

küre-i şems ::: astr. Güneş.

küre-i zemîn ::: yeryüzü, yeryuvarlağı.

küre-i ziya ::: ışıkküre, fotosfer, fr. photos-phero.

kürre ::: (f. i.) : 1) sıpa. 2) tay. kürre-i har : sıpa.

küre ::: yuvarlak.

Küre :::


  1. Bütün noktaları merkezden aynı uzaklıkta bulunan bir yüzeyle sınırlı cisim.

  2. Yeryüzü, dünya
    Örnek: Ben de yıldızlar gibi, küre gibi, ben de yalnız ve herkese uzaktım. Y. K. Karaosmanoğlu

  3. Madenci ocağı, maden fırını.

küre ::: dünya , küre , yuvarlak , (kürre yanlıştır) yuvarlak cisim , şeklin sathındaki bütün noktalar merkeze aynı uzaklıktadır , dünya da yuvarlak olduğundan "küre-i arz" denilmiştir , "küre-i zemin" de denir , toprak ocak , madenci ocağı

kürre ::: sıpa , tay

kere ::: kez

kerre ::: defa

kere ::: ‬kez

kerre ::: ‬defa

küre ::: ‬küre

kürre ::: ‬sıpa

kürre ::: tay

Kerh ::: (a. i.) 1) iğrenme, tiksinme, hoşlanmama. 2) zorlama, (bkz. : kerahet1, 2.

kerre ::: (a. i. c. : kerrat) defa, kez.

küre ::: (f. i.) 1) kuyumcu ocağı; demirci ocağı; mâden ocağı 2) küre.

kürre ::: (f. i.) 1) sıpa. 2) tay. kürre-i har : sıpa.

küre ::: dünya, yeryüzü

KÜRE :::

(Kürre yanlıştır) Yuvarlak cisim. * Şeklin sathındaki bütün noktalar merkeze aynı uzaklıktadır. Dünya da yuvarlak olduğundan "Küre-i arz" denilmiştir. "Küre-i zemin" de denir

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: