levha ~ لوحه
Kamus-ı Osmani - levha ~ لوحه maddesi. Sayfa: 294 - Sira: 13

levha - لوحه
[ء] تحتهدن وسائرهدن یاپيلان دوز صحیفه . رسملی صحیفهلری حاوی اولهرق دیواره آصيلان تحتهلره اطلاق اولنور . بونك یرنده (تابلو) لفظ اجنبيسنی قوللانمغه اصلا لزوم یوقدر .
Kamus-u Osmani levha maddesi. osmanlıcada levha ne demek, levha anlamı manası, levha osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte levha hakkında bilgi. Arapça levha ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada levha anlamı
Kamus-i Osmani - لوحه levha ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
levha ~ لوحه güncel sözlüklerde anlamı:
LEVHA ::: Üzerinde yazı veya resim bulunan, duvara asılacak kâğıt. * Bir sayfanın üzerindeki kalın yazı.
levha ::: (a. i.) : bir yere asılmak üzere yazılmış veya yapılmış yazı veya resim. Ser-levha : başlık [yazılarda]
levha-i nuhuset ::: uğursuzluk levhası.
levha ::: manzara, yazı, resim.
Levha :::
- Bir yere asılmak için yazılmış yazı, safiha
Örnek: İçeri girince göze ilk çarpan şey duvardaki yazı levhaları oluyordu. R. N. Güntekin - Tablo, resim
Örnek: Resimci dükkânlarında Türkler aleyhinde birçok levhalar asılmıştı. Ö. Seyfettin - Tabela.
- Genellikle bir parmaktan daha ince kalınlığı olan, sıcak haddelenmiş, geniş, uzun metal parça.
levha ::: tablo , plaka , tabela , manzara , yazı , resim , üzerinde yazı veya resim bulunan , duvara asılacak kağıt , bir sayfanın üzerindeki kalın yazı
levha ::: plaka
levha ::: tabela
levha ::: kara tahta, resim
LEVHA :::