Çağdaş Sözlük

matem ~ ماتم

Kamus-ı Osmani - matem ~ ماتم maddesi. Sayfa: 304 - Sira: 11

matem - ماتم

[ء] اولو ايچون ، اولمش ايچون آغلامه ؛ حزن ومصيبت زماننده‌كی آغلایش حزن ،كدر ، مایوسيدت: (روزماتم) ، (ماتمزده) = مأیوس ، ناله ايديجی . (ماتم كنان) = ماتم ايده‌رك . (ماتمی) = ماتمه‌ منسوب ، ماتملی . (ماتم انكيز) = ماتم قوپاريجی ، قوپاران . (ماتم فزا) =ماتم آتيريجی ، آتيران . (ماتمسرا) و(ماتمكده) = محل ماتم ، بیت الحزن . برنجی معناده (ايتمك ، ايله‌مك) ماده‌لريله قوللانيلير : "ايل عيد اكبر ايلدی بن ماتم ايلدم" (حليمكرای)

Kamus-u Osmani matem maddesi. osmanlıcada matem ne demek, matem anlamı manası, matem osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte matem hakkında bilgi. Arapça matem ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada matem anlamı

Kamus-i Osmani - ماتم matem ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

matem ~ ماتم güncel sözlüklerde anlamı:

MaTEM ::: Ağlama. Üzüntü veya kederden ağlayıp sızlama. Kederinden yas tutma.(...Bak! Öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer O'nun o nurâni daire-i hakikat-ı irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhâne-i umumi hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebi, belki düşman ve câmidatı dehşetli cenâzeler ve bütün zevil-hayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. Şimdi bak; O'nun neşrettiği nur ile o matemhâne-i umumi şevk-i cezbe içinde bir zikirhâneye inkılâb etti. O ecnebi düşman mevcudat, birer dost ve kardeş şekline girdi. S.)

matem ::: (a. i.) : 1) hüzün, keder ve musibet zamanındaki ağlayış, yas; yaslı, kederli bulunma, (bkz. : şîyen). 2) Muharrem ayının ilk on gününde Hz. Imâm-ı Hüseyin için yas-tutarak mersiyeler okuma âdeti.

mâtem ::: yas.

MaTEM ::: Mâtem tutan kimse, ölmeden tövbe etmezse, kıyâmet günü şiddetli azâb görecektir. (Hadîs-i şerîf-Müslim)

İnsanı küfre sürükleyen iki şey vardır. Birisi, bir kimsenin soyuna sövmek, ikincisi, ölü için mâtem tutmaktır. (Hadîs-i şerîf-Müslim)

İslâmiyet'te mâtem tutmak yoktur. Peygamber efendimiz mâtem tutmayı yasak etti. Eğer mâtem tutmak olsaydı, Resûlullah efendimizin Tâif'de mübârek ayaklarının kana boyandığı ve Uhud'da mübârek dişinin kırılıp, mübârek yüzünün kanadığı ve vefât ettiği gün mâtem tutulurdu. Sonra hazret-i Ömer, hazret-i Ali ve hazret-i Hüseyn şehîd edildikleri için mâtem tutardık. Bunların hepsini çok seviyoruz. Şehîd edildikleri için çok üzülüyoruz. Fakat mâtem yapmıyoruz. (Abdülhakîm bin Mustafâ)

Matem :::


  1. Yas
    Örnek: Camiin methali, minberi, kâmilen siyah matem bayraklarıyla kaplı. A. İlhan

mâtem ::: yas

mâtem ::: ‬yas

matem ::: (a. i.) 1) hüzün, keder ve musibet zamanındaki ağlayış, yas; yaslı, kederli bulunma, (bkz. : şîyen). 2) Muharrem ayının ilk on gününde Hz. Imâm-ı Hüseyin için yas-tutarak mersiyeler okuma âdeti.

matem ::: yas

MÂTEM :::

Ağlama. Üzüntü veya kederden ağlayıp sızlama. Kederinden yas tutma.(...Bak! Öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer O'nun o nurâni daire-i hakikat-ı irşadından hariç bir surette kâinata baksan, elbette kâinatın şeklini bir matemhâne-i umumi hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebi, belki düşman ve câmidatı dehşetli cenâzeler ve bütün zevil-hayatı zevâl ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. Şimdi bak; O'nun neşrettiği nur ile o matemhâne-i umumi şevk-i cezbe içinde bir zikirhâneye inkıl