Çağdaş Sözlük

müsafir ~ مسافر

Kamus-ı Osmani - müsafir ~ مسافر maddesi. Sayfa: 478 - Sira: 4

müsafir - مسافر

[ء] باشقه محلدن كلوب موقتا بر محلده اوطوران ، مهمان ، یولجی ، قونوق كوزك ايچنده پيدا اولان بیاض بر نقطه ، لكه . (مسافرخانه) = مهمانلره ، یولجيلره ، قونوقلره مخصوص محل ،اوتل صورت رسمیه‌ده مسافر قبولنه مخصوص قوناق .

Kamus-u Osmani müsafir maddesi. osmanlıcada müsafir ne demek, müsafir anlamı manası, müsafir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte müsafir hakkında bilgi. Arapça müsafir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada müsafir anlamı

Kamus-i Osmani - مسافر müsafir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

müsafir ~ مسافر güncel sözlüklerde anlamı:

MüSAFiR ::: Seferde ve muharebede olan. Yola çıkmış olan, yolcu. Yoldan gelen, başkasının evine gelmiş olan. * Fık: Onsekiz fersahtan uzak olan yerlere giden. (Bak: Mukim, Seferî)

misâfir ::: (a. i. sefer'den. c. : müsâfirîn) : 1) misafir, yoldan gelen, yolcu, (bkz : ibn-üs-sebîl). 2) yolculuk sırasında birinin evine inen konuk, (bkz : mihmân, daya). 3) komşuya giden kimse. 4) hek. Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebepten dolayı meydana gelen beyaz leke

misafir ::: seferde olan

müsafir ::: yolcu

müsafir ::: ‬yolcu

müsafir ::: konuk

misâfir ::: (a. i. sefer'den. c. : müsâfirîn) 1) misafir, yoldan gelen, yolcu, (bkz : ibn-üs-sebîl). 2) yolculuk sırasında birinin evine inen konuk, (bkz : mihmân, daya). 3) komşuya giden kimse. 4) hek. Gözün saydam tabakasında herhangi bir sebepten dolayı meydana gelen beyaz leke

MÜSAFİR :::

Seferde ve muharebede olan. Yola çıkmış olan, yolcu. Yoldan gelen, başkasının evine gelmiş olan. * Fık: Onsekiz fersahtan uzak olan yerlere giden. (Bak: Mukim, Sefer