Emir ~ امير
Kamus-ı Osmani - Emir ~ امير maddesi. Sayfa: 181 - Sira: 7
Emir - امير
[ء] بر قومك ، بر خطهنك رئسی حكمرانی . بر محلك بكی : (امير المؤمنين) = حضرت پغمبرك جليفهسی ، پادشاه اسلام . (امير مكه) = سلاله طاهره محدیهدن مكه مكرمهده مأمور بولونان ذات شريف . (امير) آخور) = اصطبل همایون ناظری . (امير الحاج) = قافله حجاجه ریاتست ونظارته مأمور اولان ذات شريف . (امير آخور) = اصطبل همایون ناظری . (امير الحاج) = قافله حجاجه ریاست ونظارته مأمور اولان ذات (امر الامر) = بررتبة رسمیه دركه رتبه ثانیهیه معادلدر. فقط بو رتبهیی حائز اولان پاشالق عنواننیده احراز ايدر. "اوپاك دلكهايدرسه توضعندن ايدر" "اصطبل خاصنه افراسیابی مير آخور" (نابی) "نه حكيم غزنوی یم نه امير دهلوی" (نفعی) "نشرصيت ايلر اميران هيئتن تبديل ايله" (شريف)
Kamus-u Osmani Emir maddesi. osmanlıcada Emir ne demek, Emir anlamı manası, Emir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Emir hakkında bilgi. Arapça Emir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Emir anlamı
Kamus-i Osmani - امير Emir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Emir ~ امير güncel sözlüklerde anlamı:
EMiR ::: (Bak: Emr)
EMiR ::: Emredici olan. Seyyid. Şerif. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi. * Büyük ve meşhur bir soydan gelen. * Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen. * Zengin.
emir ::: (a. i. c. : evâmir) : (bkz. : emr).
emîr ::: (a. i. emr'den. c. : ümerâ) : 1) bir kavmin, bir şehrin başı, beği. 2) büyük bir hanedana mensup kimse. [kelimenin cem'i olan "ümerâ" bu mânâlarda kutlanılmaz].
emîr-i Mekke ::: Mekke emîri, Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in sülâlesinden olup Mekke'de me'mur bulunan zat.
emîr-ül-ceyş ::: serdar, serasker, başkumandan.
emîr-ül-Hâcc ::: hacılar emîri, hacılar kafilesine reislik etmekle vazifeli bulunan zat.
emîr-ül-mâ' ::: amiral.
emîr-ül-mü'minîn ::: mü'minlerin emîri, Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in halîfesi, (pâdişâh), [bu unvan ilk evvel Hz. Ömer'e verilmiştir],
emîr-ül-ümerâ' ::: (emirlerin emîri) : [eskiden], mülkiye (sivil) de paşalık unvanının ilk derecesi ki ikinci rütbeyi karşılar.
emîr ::: bey, başkan.
EMiR ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Ey îmân edenler! Allah'a itâat edin. Peygambere ve sizden olan emir sâhiplerine de itâat edin. (Nisâ sûresi: 59)
Allahü teâlâdan korkunuz! Başınızdaki emîr, habeşli köle bile olsa, itâat ediniz!.. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
2. Hazret-i Ali'nin lakabı.
Hazret-i Muâviye'nin Emîr ile muhârebesi, ictihâd sebebi ile idi. (İbn-i Hacer-i Mekkî)
Hazret-i Emîr'in ismi, Cennet kapısının üstünde yazılıdır. (İmâm-ı Rabbânî)
EMiR ::: Allahü teâlâ Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyurdu ki:
Ey îmân edenler! Allah'a itâat edin. Peygambere ve sizden olan emir sâhiplerine de itâat edin. (Nisâ sûresi: 59)
Allahü teâlâdan korkunuz! Başınızdaki emîr, habeşli köle bile olsa, itâat ediniz!.. (Hadîs-i şerîf-Buhârî, Müslim)
2. Hazret-i Ali'nin lakabı.
Hazret-i Muâviye'nin Emîr ile muhârebesi, ictihâd sebebi ile idi. (İbn-i Hacer-i Mekkî)
Hazret-i Emîr'in ismi, Cennet kapısının üstünde yazılıdır. (İmâm-ı Rabbânî)
Emir :::
- Buyruk, komut, talimat, ferman.
- İstek
Örnek: İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu. Y. K. Karaosmanoğlu - Bir makamdan öbürüne geçerken görevliye verilen belge.
- Araplarda ve daha başka Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı.
- bk.emir kipi.
- Borsada menkul değer alıp satmak amacıyla aracılara yazılı ya da sözlü biçimde yapılan bildirim.
emir ::: iş , buyruk , emir
emîr ::: bey , emirlik başkanı
emir ::: buyruk
emir ::: emir
emîr ::: bey
emîr ::: emirlik başkanı
emîr ::: emir
emir ::: (a. i. c. : evâmir) (bkz. : emr).
emîr ::: (a. i. emr'den. c. : ümerâ) 1) bir kavmin, bir şehrin başı, beği. 2) büyük bir hanedana mensup kimse. [kelimenin cem'i olan
emir ::: buyruk, ferman, istek, komut, talimat
EMİR :::