Çağdaş Sözlük

Ender ~ اندر

Kamus-ı Osmani - Ender ~ اندر maddesi. Sayfa: 187 - Sira: 3

Ender - اندر

[ف] ادات ظرفيت . تركجه (ده) و (ايچنده) كبيدر. دائما عربی ویاخود فارسی ايكی كلمه آراسنده استعمال اولونور . كلمات تركیه بیننده استعمالی جائز دكلدر. مثلا "قات اندرقات" دينلمسی یا ݣلشدر. زيرا (قات) تركجه‌در. بو مثللو تركيبایی اصلا قوللانمامليدر. " دخان مجمری كيسوی خم اندر خم حوری " (نفعی) بلا اندر بلادردلده دردعشق یار اما" "یارقلر آݣه كيم بر بویله سودادن مبرادر" (وله) "هر شرارين ايله‌یوب صحننده بر خركاه نور" "ايده هروادئ پر‌هولن جنان اندر جنان" (حقی) عالم بهشت اندر بهشت هركوشه برباغ ارم" (نفعی) نه مشكل دردایمش ایارب یوسودای محبت كيم" "بلا اندر بلادر امر اظهر‌ندن اضماری" (كاظم پاشا) "ابتلا خانه‌م حزين كوكلم حزين اندر حزين " (معلم ناجی)

ديرسين اسرارم بيلنسون حيرت اندر حيرتم" "جان نهان جان ايچره اسرارك نهان اندر نهان" (وله)

Kamus-u Osmani Ender maddesi. osmanlıcada Ender ne demek, Ender anlamı manası, Ender osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ender hakkında bilgi. Arapça Ender ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ender anlamı

Kamus-i Osmani - اندر Ender ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Ender ~ اندر güncel sözlüklerde anlamı:

ENDER ::: (Nâdir. den) Çok az, pek az bulunan, daha nâdir. * (C.: Enâdir) Harman yeri.

ENDER ::: (Zarfiyet edatıdır) f. İçinde. Derununda. Dahilinde.

ender ::: (a. s.) : daha (en, pek) nâdir, çok seyrek ve az bulunan.

ender ::: (f. zf. nâdir'den) : "-de, içinde". Cehân-ender cehân : cihan içinde cihan. Müşkil ender müşkil : zorluk içinde zorluk, [çok defa Farsça veya Arapça İki kelime arasında kullanılırlar].

ender ::: içinde.

ender ::: pek az bulunan.

Ender :::


  1. Çok yakın dost, sırdaş
    Örnek: Derdimizi dökecek bir dert ortağı, şikâyetimizi dinleyecek bir cankulağı bulunsun. A. Ş. Hisar

  2. Çok az, çok seyrek
    Örnek: Ender fırsatlarla gittiğim bu salaşın içi bana pek sempatik gelirdi. B. Felek

  3. Çok seyrek olarak, çok seyrek bir biçimde.

ender ::: içinde , çok az bulunan , pek az bulunan

ender ::: ‬çok az bulunan

ender ::: (a. s.) daha (en, pek) nâdir, çok seyrek ve az bulunan.

ender ::: (f. zf. nâdir'den) -de, içinde

ender ::: nadir

ENDER :::

(Nâdir. den) Çok az, pek az bulunan, daha nâdir. * (C.: Enâdir) Harman yeri