Çağdaş Sözlük

İbda' ~ ابداء

Kamus-ı Osmani - İbda' ~ ابداء maddesi. Sayfa: 218 - Sira: 4

İbda' - ابداء

[ء] اظهار ايتمك امثالسز نسونه‌سز بر شی یاپمق، وجوده كتيرلمك؛ اولمایان شیٔ ايجاد ایلمك، ايدلمك. نادرا قوللانيلير.

Kamus-u Osmani İbda' maddesi. osmanlıcada İbda' ne demek, İbda' anlamı manası, İbda' osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İbda' hakkında bilgi. Arapça İbda' ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İbda' anlamı

Kamus-i Osmani - ابداء İbda' ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

İbda' ~ ابداء güncel sözlüklerde anlamı:

iBDA' ::: İzhar etmek. Bir yerden diğer bir yere çıkmak. * Yaratmak. Nümunesiz şey yapmak.

iBDA' ::: Cenab-ı Hakkın âletsiz, maddesiz, zamansız, mekânsız yaratması ve icâdı. * Misli gelmemiş bir eser meydana koymak, icâd, ("İbda', ihdâs, ihtirâ, icâd, sun', halk, tekvin" kelimeleri birbirine yakın mânâdadırlar.) * Edb: Geçmişte benzeri olmayan şiiri söylemek.

iBDA' ::: (İbzâ') Parça parça etmek. * Sorulan şeye güzel cevab vermek. * Kandırmak. * Birisine, kâr tamamen kendine âit olmak üzere sermaye vermek.

ibda' ::: (a. i.) : 1) örneksiz olarak bir şey meydana getirme, yaratma, (bkz. : ibtidâ'). 2) ed. yeni ve güzel bir eser meydana getirme.

ibda' ::: (a. i.) : yoktan ortaya koyma, îcad.

ibda' ::: (a. i.) : 1) bir kimsenin, kârı tamamen kendisine âit olmak üzere, bir başkasına sermâye vermesi, (bkz. : ibzâ'). 2) sorulan şeye güzel cevap verme; güzel söz söyleme. 3) kandırma, (bkz. : ikna').

ibdâ' ::: yeni bir şey getirme , yaratma , yaratmak , icad

ibda' ::: (a. i.) 1) örneksiz olarak bir şey meydana getirme, yaratma, (bkz. : ibtidâ'). 2) ed. yeni ve güzel bir eser meydana getirme.

ibda' ::: (a. i.) yoktan ortaya koyma, îcad.

ibda' ::: (a. i.) 1) bir kimsenin, kârı tamamen kendisine âit olmak üzere, bir başkasına sermâye vermesi, (bkz. : ibzâ'). 2) sorulan şeye güzel cevap verme; güzel söz söyleme. 3) kandırma, (bkz. : ikna').

İBDA' :::

Cenab-ı Hakkın âletsiz, maddesiz, zamansız, mekânsız yaratması ve icâdı. * Misli gelmemiş bir eser meydana koymak, icâd, ("İbda', ihdâs, ihtirâ, icâd, sun', halk, tekvin" kelimeleri birbirine yakın mânâdadırlar.) * Edb: Geçmişte benzeri olmayan şiiri söylemek.