Çağdaş Sözlük

icaz ~ اعجاز

Kamus-ı Osmani - icaz ~ اعجاز maddesi. Sayfa: 393 - Sira: 10

icaz - اعجاز

[ء] عاجز قيلمق ، قيلنمق . بو معناده نادرا قوللانيلير: [قدرت كلیه‌نك ارواح مشتاقينی اعجاز ،‌ افئدهٔ متحسسينی رهين اهتزاز ايتمك شانندن اولان - پژمرده - اكرم ] معجره عد اولونه‌جق درجه‌ده بليغ سوز سویله‌مك ، سوزك بلاغتجه اقتدار بشر خارجنده كوريله‌جك مرتبه‌ده بولونمه‌سی . جمعی [ اعجازات] در. حد اعجاز = منتها مراتب بلاغت : اعجاز قرآن ، اعجازات قرآنیه . [ بر شعرده ، بر فقرهٔ ادبیه‌یه ، حاصلی بر سوزه بوقدر متنوع مزیات واوصافی دفعة اكتساب ايتديرمك اعجازه قريب بر قوه معنویه اثری اولديغی ايچوندركه‌ ارباب بلاغت لسانمزده "اعجازپرور" لكه مظهر توصيف واجبال اولورلر - پژمرده - اكرم ] معجزه قبيلندن

ظهور ايدن هنر ومعرفت ، امر وكيفيت‌دركه نظيرينی وجوده كتيرمكدن هركسی عجزه‌ دوشورير : "اعجاز كار" اویله‌شی یاپان . "اعجاز‌ كاری" = "اویله شی یا‌پيجيلق . "اعجاز كارانه" = اویله آدمه یاقيشه‌جق صورتده . "اعجاز نما" = اویله هنر وايش كوسترن . "كيمدر یهوی منكر اعجاز حق ايدن" "كيمدر مسيخی نفخ قيلان ذات مريمه" (لا) "آنی جمع ايله‌مش ايشته وصاف" "طرز اعجاز‌ده حق الانصاف" (وهبی) "كورسه اعجازاتنی بيلمزدی هاروت قضا" "كلك معجز دميدردستنده ، اژدر‌هاميدر" (عونی) "بنم اول نادره كو‌‌شاعر معنی پرداز" "رشك ايدر مرتبهٔ شعرمه سحر واعجاز" (نفعی) "بوسهٔ لعل شاهد اعجاز" "وقف جاويد آستانمدر" (ریاضی) "اعجاز دكلميدر‌كه باری" "تغبيردن آنی قيلدی عاری" (لا) "هم اولدبرر افتاده‌سنی هم ايدر احیا" "مخصوصدر اول آفته اعجاز محبت" (نفعی) "خستهٔ عيسی كبی اعجاز نمادر خامه‌م" (بیوك رشيد پاشا)

"مثنوی یا معنوی مولوی ميدر‌ یاخود" "عالم اعجوزدن بر آیت عظماميدر" (عونی) "باقديغم دم نسخه حير تفزای قدرته" "روحمی اعجاز ايدن مخفی مألك عینيسین" (اكرم)

Kamus-u Osmani icaz maddesi. osmanlıcada icaz ne demek, icaz anlamı manası, icaz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte icaz hakkında bilgi. Arapça icaz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada icaz anlamı

Kamus-i Osmani - اعجاز icaz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

icaz ~ اعجاز güncel sözlüklerde anlamı:

iCAZ ::: (İycâz) Edb: Az söyle çok şey anlatmak. Sözü muhtasar söylemek. Çok mânaya gelen kısa cümlenin hâli. Mâruf ve müteârif olan cümleden kısa bir cümle ile maksadı ifâde san'atı.Böyle sözlere mucez, veciz veya vecize denilir.

iCAZ ::: Kadın eşarbı. Baş örtü.

îcâz ::: (a. i.) : 1) sözü kısa söyleme. 2) ed. az sözle çok mânâ anlatma.

îcâz-ı hasr ::: az sözle, çok mânâ anlatma.

îcâz-ı muhill ::: ed. sözü, mânâsı anlaşılmıyacak şekilde kısaltma.

icaz ::: (a. i.) : kadın başörtüsü.

icâz ::: az sözle çok mânâ anlatma.

îcâz ::: benzerini yapmakta insanı âciz bırakan.

iCaZ ::: Muhammed aleyhisselâm; "Bu Kur'ân, Allah kelâmıdır, inanmıyorsanız bir âyeti kadar siz de söyleyiniz. Söyleyemezsiniz" buyurdu. O kadar düşman oldukları, el ele verip uğraştıkları hâlde söyleyemediler. Kimisi Kur'ân-ı kerîmin belâgat ve îcâzını görür görmez îmân etti. Kimisi insan bunu söyleyemez diyerek ister istemez tastîk etti. (Sırrı Paşa)

Arapçayı iyi bilen kimse Kur'ân-ı kerîmin îcâzını açıkça anlar. Kâdı Bâkıllânî dedi ki: "Îcâz, hem belâgatinin yüksek olmasından hem de nazmının (lafızlarının dizilişinin) garîb olmasındandır. Yâni hiç görülmemiş bir nazm olduğu içindir. Bâzıları Kur'ân-ı kerîmin îcâzı gaybden (gelecekten) haber vermesidir dediler. Bâzı âlimlere göre Kur'ân-ı kerîmin îcâzı, çok uzun ve tekrarlı olduğu hâlde hiçbir yerinde ihtilâf yâni uygunsuzluk bulunmamasıdır dediler. (İmâm-ı Rabbânî)

iCaZ ::: Muhammed aleyhisselâm; "Bu Kur'ân, Allah kelâmıdır, inanmıyorsanız bir âyeti kadar siz de söyleyiniz. Söyleyemezsiniz" buyurdu. O kadar düşman oldukları, el ele verip uğraştıkları hâlde söyleyemediler. Kimisi Kur'ân-ı kerîmin belâgat ve îcâzını görür görmez îmân etti. Kimisi insan bunu söyleyemez diyerek ister istemez tastîk etti. (Sırrı Paşa)

Arapçayı iyi bilen kimse Kur'ân-ı kerîmin îcâzını açıkça anlar. Kâdı Bâkıllânî dedi ki: "Îcâz, hem belâgatinin yüksek olmasından hem de nazmının (lafızlarının dizilişinin) garîb olmasındandır. Yâni hiç görülmemiş bir nazm olduğu içindir. Bâzıları Kur'ân-ı kerîmin îcâzı gaybden (gelecekten) haber vermesidir dediler. Bâzı âlimlere göre Kur'ân-ı kerîmin îcâzı, çok uzun ve tekrarlı olduğu hâlde hiçbir yerinde ihtilâf yâni uygunsuzluk bulunmamasıdır dediler. (İmâm-ı Rabbânî)

İcaz ::: Bir düşünceyi çok az sözcükle özlü bir şekilde anlatmadır. Kısaltmanın anlamı güçleştirmemesine dikkat edilir. Buna icaz-ı muhil denir. Az söz yüklü anlamla ifadeye makbul icaz denir. Atasözleri, vecizeler, hikmetli sözler bu gruba girer. Makbul icaz iki türdür: Hafz yoluyla icaz: Anlama zarar vermeyecek şekilde bazı sözcükler atılır. Bu cümle çıkarılarak da yapılabilir. Sözcük çıkarmaya icaz bi’l-harf denir.

i'câz ::: aciz bırakma , şaşırtma

îcâz ::: veciz anlatma , özlü söyleme

icâz ::: az sözle çok mana anlatma

i’câz ::: ‬âciz bırakma

i’câz ::: şaşırtma

îcâz ::: ‬veciz anlatma

îcâz ::: özlü söyleme

icaz ::: (a. i.) kadın başörtüsü.

İCAZ :::

Kadın eşarbı. Baş ört