Çağdaş Sözlük

ifa ~ ايفاء

Kamus-ı Osmani - ifa ~ ايفاء maddesi. Sayfa: 496 - Sira: 7

ifa - ايفاء

[ء] وفا ايتمك ، ايدلمك ؛ عهدی طوتوب یرينه كيرمك ، یرينه كتيرلمك ، اوده‌مك ، اوده‌نلمك : [تعهداتنی ايفا ايتمه‌دكجه ، ايفای دين ، ايفای وظيفهٔ ابوت ، ايفای رسم تسعيد وتبريك] "كيم اولور مقتدر ايفایه بحق آیا" "بن‌كه حسن طبيعتله اولور‌سه‌م دلتنك " (كاظم پاشا) "نخل كلباری قيلوب دفع ترح" "ايتدی عالملره ايفای فرح" (خاقانی) "دنیاده ثناسن ايلر ايفا" "عقباده ايكن‌ده نامن ابقا" (ملا) "كريما جاهلان نعمتز ممكن ميدر بزدن" "بودݣو نعمتك ايتمك حقوق شكرينی ايفا" (نابی)

Kamus-u Osmani ifa maddesi. osmanlıcada ifa ne demek, ifa anlamı manası, ifa osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte ifa hakkında bilgi. Arapça ifa ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada ifa anlamı

Kamus-i Osmani - ايفاء ifa ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

ifa ~ ايفاء güncel sözlüklerde anlamı:

iFA ::: Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak.

"); îfâ ::: (a. i. vefâ'dan.) : 1) ödeme, yerine getirme. 2) bir işi yapma. 3) iş görme.

îfâ-yi vazife ::: vazifesini yapma.

îfâ ::: ödeme, yerine getirme.

iFa ::: Hanımının ve çocuklarının haklarını îfâ etmiyenin namazları, oruçları kabûl olmaz (Borçları ödenirse de sevâb alamazlar). (Hadîs-i şerîf-Mürşîd-ün-Nisâ)

Her sabah bir kere, "Allahümme mâ esbaha bî min ni'metin ev bi-ehadin min halkıke, fe minke vahdeke, lâ şerîke leke, fe lekel hamdü ve lekeş-şükr" demeli ve her akşam "mâ esbaha" yerine "mâ emsâ" diyerek hepsini aynen okumalıdır. Peygamberimiz sallallahü aleyhi ve sellem buyurdu ki: "Bu duâyı gündüz okuyan, o günün şükrünü, gece okuyan, o gecenin şükrünü îfâ etmiş olur." Abdestli okumak şart değildir. Her gün ve her gece okumalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

İfa :::


  1. Bir işi yapma, yerine getirme.

  2. Ödeme.

îfâ ::: yerine getirme , ödeme , yapma

ifa ::: ödemek , yerine getirmek , söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek , kılmak , yapmak

îfâ ::: ‬yapma

îfâ ::: yerine getirme

îfâ ::: ödeme

İfa ::: Yerine getirme

İfa ::: Ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

ifa :::

ödeme; yerine getirme; bir işi yapma; edim

İFA :::

Ödemek. Yerine getirmek. Söz verdiğini veya vazife bildiğini yerine getirmek. Kılmak. Yapmak