behr ~ بحر
Kamus-ı Osmani - behr ~ بحر maddesi. Sayfa: 99 - Sira: 6
behr - بحر
[ء] دݣز : [بحر سیاه ، بحر سفيد ، بحر محيط ، بحر احمر ، بحر ابیض] "بحری ، بحریه " = دݣزه عائد، دݣزه منسوب : [طائر بحری ، فنون بحریه ، نظارت بحریه = طوغريسی (نظارت امور بحریه] در. شورای بحریه ، قوهٔ بحریه " "بحریون" قنون بحریهیه آشنا اولانلر ،قپودانلر ، كميجيلر . نظمده "بحریین" ده قوللانيلهبيلير. [بحر بيكران] = اوجی بوجاغیاولمایان . نهایتسز دݣز، شعرده وزن ، اولچو معناسنه
مستعملدر: [بحر رمل ، بحر رخز] عربيده یارمق ، ییرتمق زیاده یورومك آت كرمكار معنالرينهده كليرسهده لسانمزده معانی مذكوره معتبر ومستعمل دكلدر: [بر طاقم ارباب معرفت سیاحت بحریهیی اعتیاد ايتدی - معارف مقابلهسی - كمال ] ، [نالهٔ نیازی پردهٔ الحاح وابرامه ايصال وشيخ الاسلام عاليمقام حضرتلرينك بحر محيط فضل و افضال اولان خاطردریا مثاللرينی موج انكيز انفعال ايتمكين - صحيفه ١٨ - چلبی زاده تاريخی ] "عثمانلی لسانی بولساندر" "فكر ايله نه بحر بيكر اندر" (مقدمه) "هر دم افرنجك قيليج باشن ايكی شق ايلهیوب" "سوی بحره آقيدردی قانن ايرمق ايلهیوب" (سروری) "پیوستهدر سواحلی كرداب حیرته" "بربحردركه حاصلی بو بحر بيكران" (لا) "عمان ايچنده نيچه مهره مماثلم" "اولدم غريق بحر فنا مرد كاملم" (شيخ غالب) "هر بری بحررمل ، بحر هزجدن صاووروب" "ريح انفاسن ايدر فورتنه فرسای سخن" (وهبی) "ماجرا وارسنی ايدر اشكم آجيرم" "یترای بحر سیاه كيدرم آق دݣزه" (سانح)
"شفق صبح بقادر نظرمده كویا" "موجهٔ بحرسیاه شب یلدای عدم" (عاكف پاشا)
Kamus-u Osmani behr maddesi. osmanlıcada behr ne demek, behr anlamı manası, behr osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte behr hakkında bilgi. Arapça behr ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada behr anlamı
Kamus-i Osmani - بحر behr ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
behr ~ بحر güncel sözlüklerde anlamı:
BEHR ::: Nasip. * Galip olmak. * Nefesi tutulmak. * Ümidin boşa çıkması. * Felâket, musibet. * Uzaklık, mesafe.
bahir ::: (a. i.) : deniz, (bkz : bahr, deryfi).
Bahr ::: (a. i. c. : bihâr, ebhâr, ebhur, buhur) : 1) deniz. 2) büyük göl veya nehir.
Bâhr-i Ahdar ::: Hint okyanusu.
Bahr-i Ahmer ::: Ktzıldeniz, Şap denizi.
Bahr-i Ebyaz ::: İskandinavya yarımadasının doğusunda Novaya Zemliya adasına kadar olan deniz..
Bahr-i Hazer ::: Hazer denizi.
Bahr-i Kulzum ::: Şap denizi, Kızıl deniz.
Barh-i Lût ::: Filistinde, seviyesi denizden çok aşağıda ve çok şaplı bir göl.
Bahr-i Muhiti Atlâsî ::: Atlas okyanusu.
Bahr-i Muhît-i Kebîr, Bahr-i Muhît-i Mutedil ::: Büyük okyanus, Pasifik okyanusu.
Bahr-i Muhit-i Şimalî ::: İskandinavya yarımadasının batısından İngiltere adalarına kadar uzanan deniz.
Bahr-i Muhît-i Hindî ::: Hind yarımadasının doğusunda kalan deniz.
Bahr-i Mutavassıt ::: Akdeniz.
Bahr-i Müncemid-i Cenubî ::: cenup (güney) kutbunu çeviren deniz.
Bahr-i Müncemid-i Şimalî ::: şimal (kuzey) kutbunu çeviren deniz.
Bahr-i Rûm ::: Akdeniz.
Bahr-i Sefîd ::: Akdeniz.
Bahr-i Siyah ::: Karadeniz.
Bahr-i Sükûn ::: (bkz : Bahr-i lût). [sularının son derece kesîf oluşundan üzerinde hiç bir dalga bulunmadığından bu ad verilmiştir].
Bahr-i Umman ::: Arap yarımadasının güneyi ile İran güneyi arasında kalan deniz.
::: 3. aruz'da aslî bir vezinle ondan doğan vezinler mecmuası. Bunlardan Arap nazmı hâricinde kullanılan bahirler şunlardır
1) hezec ::: (neşeyle şarkı söyleme) :
::: a) mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün, mefâîlün.
::: b) mefâîlün mefâîlün, faulün.
::: c) mefâîlün, faulün, mefâîlün, faulün.
::: d) mef'ûlü, mefâîlün, mef'ûlü, mefâîlün.
::: e) mef'ûlü, mefâîlü, mefâîlü, faulün.
::: f) mef'ûlü, mefâîlün, faulün.
::: g) mef'ûlü, mefâîlü, faulün.
2) recez ::: (Titrek) :
::: a) müstef'ilün, müstef'ilün, müstef'ilün, müstef'ilün.
::: b) müfte'ilün, müfte'ilün, müfte'ilün, müfte’liün,
::: c) müfte'ilün, mefâilün, müfte'ilün, mefâilün.
::: d) müfte'ilün, müfte'ilün, fâilün. (bkzserî').
::: e) müstef'ilâtün, müstef'ilâtün.
::: f) mefâilün, mefâilün, mefâilün, mefâilün.
3) remel ::: (koşan) :
::: a) fâilâtün, fâilâtün, fâilâtün, fâilün.
::: b) fâilâtün, fâilâtün, fâilün.
::: c) fâilâtün (=failâtün), fâilâtün, fâilâtün, failün ( =fa'lün ).
::: d) fâilâtün (=failâtün), failâtün,failün ( =fa'lün).
4) münserih ::: (akıcı) :
::: müfte'ilün, fâilün, müfte'ilün, fâilün.
::: müstef'ilün, faulün, müstef'ilün, faulün.
5) muzâri' ::: (benziyen) :
::: mef'ûlü, fâilâtü, mefâîlü, fâilün.
::: mef'ûlü, fâilâtün, mef'ûlü, fâilâtün.
6) müctes ::: (kopmuş) :
::: a) mefâilün, failâtün, mefâilün, failâtün.
::: b) mefâilün, failâtün, mefâilün, failün (=fa'-lün).
7) serî' ::: (çabuk) :
::: a) müfte'ilün, müfte'ilün, fâilün. (bkzre-cez, d).
8) hafif ::: (hafif)
::: a) fâilâtün (= failâtün), mefâilün, failün (=fa'lün).
9) mütekarib ::: (yakın) :
::: a) faulün, faulün, faulün, faulün.
::: b) faulün, faulün, faulün, faul.
10) kâmil ::: (yetkin) :
::: a) mütefâilün,fâilün,mütefâilün,mütefâilün.
::: b) mütefâilün, faulün, mütefâilün, faulün.
11) tavîl ::: (uzun) :
::: [her mısraı, 15-20 ve hattâ daha fazla "fai-lâtün" (birincisinde "fâilâtün" de olabilir) ile bir "failün (= fa'lün)" den terekkübeder : Bu, oka-dar kullanışlı değildir].
::: 4. mec. Çok bilen, bilgisi geniş olan kimse, (bkz : bahir).
behr ::: (a. i.) : 1) uzaklık, mesafe. 2) felâket. 3) ümidin boşa çıkması.
bahr ::: deniz
behr ::: nasip , galip olmak , nefesi tutulmak , ümidin boşa çıkması , felaket , musibet , uzaklık , mesafe
bahr ::: deniz
bahir ::: (a. i.) deniz, (bkz : bahr, deryfi).
behr ::: (a. i.) 1) uzaklık, mesafe. 2) felâket. 3) ümidin boşa çıkması.
BEHR :::