pencere ~ پنجره
Kamus-ı Osmani - pencere ~ پنجره maddesi. Sayfa: 332 - Sira: 7
pencere - پنجره
[ف] ابنیه وامكنه دروننه ضیا وهوا داخل اولمق ايچون دیوارلره آچيلان ومؤخرا جاملی چرچوه قونيلان آچيقلقره وداخلندن خارجه نظارت قابل اولان آرالغه (پنجره) اطلاق ايديلير . یوقسه ايشيقلق ، باجه تعبير اولنان تپه جاملرينه [پنجره] دينيلهمز . (پنجره) یه "دروازه" اطلاق اولوناماز . [دروازه] =
آچيق بیوك قاپو ، شهر قاپوسی ديمك اولديغندن (پنجره) مقامنده استعمال اولنهمیهجغی اشكاردر . فارسيده [روزن ، روزنه] ده ديرلر . (حاجت پنجهرهسی) = ایوب الانصاری علیه رحمةالباری حضرتلرینك تربهٔ شريفهسی رحمة الباری حضرتلرينك تربهٔ شريفهسی پيشكاهندهكی حولییه ناظر بیوك پنجرهیه دينيليركه اكثریا زوار اوپنجره اوكنده دعا ايتدكلرندن بویله تسمیه اولنمشدر .
Kamus-u Osmani pencere maddesi. osmanlıcada pencere ne demek, pencere anlamı manası, pencere osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte pencere hakkında bilgi. Arapça pencere ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada pencere anlamı
Kamus-i Osmani - پنجره pencere ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
pencere ~ پنجره güncel sözlüklerde anlamı:
pencere ::: (f. i.) : pencere. (bkz : revzen).
Pencere :::
- Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
Örnek: Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım. R. H. Karay - Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan,pencereyi belirleyen dikdörtgen delik.
pencere ::: pencere
pencere ::: revzen
pencere ::: derîçe
pencere ::: (f. i.) pencere. (bkz : revzen).
pencere ::: cam