tebessüm ~ تبسم
Kamus-ı Osmani - tebessüm ~ تبسم maddesi. Sayfa: 25 - Sira: 10

tebessüm - تبسم
[ء] كولمسه مك . (ابتسام) ده بو معنایی افاده ايدر . فقط (ابتسام ايتسام ایتمك) تعبيری یرنده (تبسم ايتمك ) مادهسي قوللانلمليدر . زيرا سليقهمزه بو دها موافقدر : "كوكلمجه تبسم اولدی معتاد" "چشممده جهان تبسم آباد" (معلم ناجی) "آچلور كوكلم كهی كيم كریهٔ تلخم كوروب" "آچار اول كلرخ تبسم برله لعل توشخنده" (فضولی) "او شیوهلرله تبسم او نازلرله عتاب" (سيرتی)
Kamus-u Osmani tebessüm maddesi. osmanlıcada tebessüm ne demek, tebessüm anlamı manası, tebessüm osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tebessüm hakkında bilgi. Arapça tebessüm ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tebessüm anlamı
Kamus-i Osmani - تبسم tebessüm ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tebessüm ~ تبسم güncel sözlüklerde anlamı:
TEBESSüM ::: Gülümseme. Nazikâne ve dişlerini göstermeyerek gülme.
tebessüm ::: (a. i. besm'den. c. : tebes-sümât) : gülümseme, (bkz. : ibtisâm).
tebessüm-i memnuniyet ::: sevinç gülümsemesi.
tebessüm ::: gülümseme.
TEBESSüM ::: Peygamber efendimiz güler yüzlü idi. Tebessüm ederek gülerdi. Gülerken mübârek ön dişleri görünürdü. Güldüğü zaman nûru duvarlar üzerinde ziyâ (ışık) verirdi. Ağlaması da gülmesi gibi hafif idi. Kahkaha ile gülmediği gibi yüksek sesle de ağlamazdı. (Abdullah-ı Dehlevî)
Eshâb-ı kirâm mescid-i şerîfte saf bağlayıp Ebû Bekr-i Sıddîk'ın arkasında sabah namazını kılarken, Peygamber efendimiz mescide girdi. Ümmetinin saf saf olup ibâdet ettiklerini gördü. Sevinerek tebessüm buyurdu. Kendisi de hazret-i Ebû Bekr'e uyup arkasında namaz kıldı.
Rükû ve secdeleri olan namazda kahkaha ile gülmek, namazı da abdesti de bozar. Namazda tebessüm, namazı da abdesti de bozmaz. (Halebî)
Tebessüm :::
- Gülümseme
Örnek: O şimdilik dudağında acı bir tebessümle yalnız bana bakıyordu. R. N. Güntekin - Gülümseme.
tebessüm ::: gülümseme
tebessüm ::: gülümseme
TEBESSÜM :::