Çağdaş Sözlük

edim ~ اديم

Kamus-ı Osmani - edim ~ اديم maddesi. Sayfa: 85 - Sira: 4

edim - اديم

[ء]‌ دباغت اولنمش دری ، كوك ، سختیان. وجه الارض= یریوزی . "وسائد غلطندر جبال دائره ساز" "اديم خوان هواندر فسيحه هامون " (ثابت)

Kamus-u Osmani edim maddesi. osmanlıcada edim ne demek, edim anlamı manası, edim osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte edim hakkında bilgi. Arapça edim ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada edim anlamı

Kamus-i Osmani - اديم edim ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

edim ~ اديم güncel sözlüklerde anlamı:

EDiM ::: Sahtiyan, tabaklanmış deri. * Satıh, yüz, zemin.

edim ::: (a. i.) : 1) tabaklanmış deri. 2) satıh, yüz.

edim-i arz ::: yer yüzü.

Edim :::


  1. Yapılmış, gerçekleşmiş iş, amel, fiil.

  2. İnsan davranışı.

  3. Alacaklının isteyebileceği ve borçlunun yapmak zorunda olduğu davranış, ivaz.

  4. Belirli bir durumla karşılaştığı zaman kişinin yapabildiği davranış.

  5. 1- (Skolastik felsefede) Aristoteles'in energeia = gerçekleşme, etkinleşme kavramının çevirisi. Her değişme a. olanaklı; b. tamamlanmak üzere, gerçekleşmek üzere; c. tamamlanmış durumda olabilir. Aristoteles gizil olmayı, olabilir durumda olmayı dile getiren a ile bu değişmenin sonucu olan gerçekleşmiş olmayı dile getiren c arasında bulunan b durumunu genellikle energeia olarak belirtir. 2- (Yeni Felsefede) İnsan bilinç ve eyleminin tek tek davranışları;edimin varlığı gerçekleşmeye dayanır; nesnel olarak verilmiş değildir, ancak gerçekleşmede kavranılır olur. Heredimin özünde bir şeye yönelme, bir şeyi erek edinme vardır.T. : fiil, amel

edîm ::: tabaklanmış deri , yüzey

edim ::: sahtiyan , tabaklanmış deri , satıh , yüz , zemin

edîm ::: ‬tabaklanmış deri

edîm ::: yüzey

edîm ::: yüz

Edim ::: Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimi

Edim ::: Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimi

edim ::: amel, fiil, ivaz

edim :::

Aralarındaki borç ilişkisi dolayısıyla alacaklının isteyebileceği, borçlunun da yerine getirmekle yükümlü bulunduğu bir davranış biçimi

EDİM :::

Sahtiyan, tabaklanmış deri. * Satıh, yüz, zemin