Çağdaş Sözlük

hadise ~ حادثه

Kamus-ı Osmani - hadise ~ حادثه maddesi. Sayfa: 240 - Sira: 3

hadise - حادثه

[ء]حدوث ايدن حال ، وقعه ، قضا : (حادثهٔ غريبه ، حادثهٔ كربلا) جمعی اولان‌ (حادثات) یكيدن یكی‌یه وقوع بولان حالات مقامنده قوللانيلير : (احكام حادثات ، حادثات دهر) جمع ديكری (حوادث) در. "ويرمز بنای فقره خلل جوش حادثات" "غرق ايده‌مز كمينه خسی صد هزار موج" (سامی)

Kamus-u Osmani hadise maddesi. osmanlıcada hadise ne demek, hadise anlamı manası, hadise osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hadise hakkında bilgi. Arapça hadise ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hadise anlamı

Kamus-i Osmani - حادثه hadise ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hadise ~ حادثه güncel sözlüklerde anlamı:

HaDiSE ::: (C.: Hâdisat, Havadis) Vâkıa, olay. Yeni bir şey, ilk defa olan. Haber.

hâdise ::: (a. i. c. : hâdisât. havadis) : vakıa, yeni bir şey, ilk defa çıkan, mâcerâ olan bir nitelik ve durum, [havadis kelimesi bugün "haber, vakıa" mânâsına müfret olarak kullanılır],

hâdise ::: olay.

Hadise :::


  1. Olay
    Örnek: Bir gece evvelki hadiseyi unutmak mümkün müydü? P. Safa

hâdise ::: olay , vakıa

hâdise ::: ‬olay

hâdise ::: (a. i. c. : hâdisât. havadis) vakıa, yeni bir şey, ilk defa çıkan, mâcerâ olan bir nitelik ve durum, [havadis kelimesi bugün

hadise ::: olay, vaka, vukuat

HÂDİSE :::

(C.: Hâdisat, Havadis) Vâkıa, olay. Yeni bir şey, ilk defa olan. Haber