Çağdaş Sözlük

hikmet ~ حكمت

Kamus-ı Osmani - hikmet ~ حكمت maddesi. Sayfa: 272 - Sira: 1

hikmet - حكمت

[ء] فضائل وخصائل علیه‌نك اجتماعندن تحصل ايدن صفت حسنه : "هپ بو معنایی بيلير اهل قبول " "حكمت آموز ايدی اوضاع رسول" (خاقانی) آداب واخلاقه دائر عبرت وانتباه بخش اوله‌جق منخصر كلام ، نصيحت : (حضرت حكيم رومی‌نك هر قول وجيزی بر درس حكمتدر ) حقایق موجودات واشیایه عائد معرفت : (علم حكمت ، فن حكمت ، حكمت طبيعیه) سبب خفی ، منشأ خفی : (حكمت الهیه ، حكمت ربانیه) بعضا سبك عربيده [بحكمة الله تعالی ] طرزنده‌ده قوللانيلير . قاعدهٔ عربیه‌یه توفيقا نسبتنده (حكمی) ديمك لازم كليرسه‌ده سليقهٔ تركیه (حكمی) طرزينی ترجيح وقبول ايتمشدر . بو‌ نسبت طرزينی ترجيح وقبول ايتمشدر . بو نسبت (حكم) لفظنه عطف ايديله‌‌بيلير. (مواد حكمیه ، مباحث حكمیه ، مقالات حكمیه) ، (حكمیات) = حكمته متعلق سوزلر.

حفظی ، حفظ صحت ، حفظ لسان ) ، (تحت الحفظ) صاقلانه‌رق ، مأمور مخصوصه‌ ترفيقا ديمكدر . ازبرله‌مك ، ازبرلنمك : [حفظ قرآن ؛ قصيدهٔ برده‌نك حفظی) . (حفظه چاليشمق) = قرآن كريمی ازبرله‌مكه غيرت ايتمك : "بغری یاغی اريمزدی اثر تابندن" "نور حفظندن اكرشعلهٔ شمع آلسه ضیا" (نظيم)

Kamus-u Osmani hikmet maddesi. osmanlıcada hikmet ne demek, hikmet anlamı manası, hikmet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hikmet hakkında bilgi. Arapça hikmet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hikmet anlamı

Kamus-i Osmani - حكمت hikmet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hikmet ~ حكمت güncel sözlüklerde anlamı:

HiKMET ::: İnsanın, mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı. Hakîmlik. Eşyanın ahvâlinden, hârici ve bâtini keyfiyetlerinden bahseden ilim. (Buna İlm-i Hikmet deniyor) * Herkesin bilmediği gizli sebeb. Kâinattaki ve yaradılıştaki İlâhî gaye. * Ahlâka ve hakikata faydalı kısa söz. * Sır. * Bilinmeyen nokta. İlim, adâlet ve hilimin birleşmesinden doğan değerli sıfat. * Kuvve-i akliyenin vasat mertebesidir. Hakkı hak bilip imtisal etmek, batılı batıl bilip içtinab etmektir. * Allah'a itaat, fıkıh ve sâlih amel. * Akıl, söz ve hareketteki uygunluk. * Hak emre uymak. * Allah'ın yarattıklarında tefekkür. (Bak: Felsefe)

hikmet ::: (a. i.) : i. hakimlik. 2) sebep.

hikmet-i ameliyye ::: pratik bilgi.

hikmet-i hukuk ::: hukuk hikmeti.

hikmet-i ilâhiyye ::: ancak Allah'ın bileceği iş.

hikmet-i madde ::: işin hikmeti. 3) fizik [eskiden],

hikmet-i tabîiyye ::: fizik bilgisi.

hikmet-i tecrübiyye ::: tecrübeye dayanan hikmet.

hikmet-i teşrî ::: Allah'ın emir ve nehîlerine hükmolan rabbani prensip.

hikmet ::: gaye, felsefe, gizli sebep, faydalı söz, bilgi.

HiKMET ::: Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Allahü teâlâ ona (Dâvûd aleyhisselâma) saltanat ve hikmet verdi. (Bekara sûresi: 251)

2. Faydalı ilim.

Hikmetin başı Allah korkusudur. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî ve Deylemî)

Hikmet, mü'minin kaybettiği malıdır. Nerede bulursa alsın. (Hadîs-i şerîf-Kunûz-ül-Hakâyık)

3.Edeb, ahlâk ve nasîhat ile ilgili güzel sözler.

Şiirin bâzısı hikmettir. (Hadîs-i şerîf-Tefsîr-i Mazharî)

Hikmet ve nasîhat bildiren şiirler yazmak ve sesle okumak helâldir. Şehvete âit ahlâksız şiirler okumak haramdır. Bunları okumak kalbde nifak, bozukluk yapar. (Süleymân bin Cezâ)

Denildi ki, fazla yemekte beş zarar vardır: 1) Allah korkusu kalbden gider. 2) Mahlûkâta (yaratılmışlara) karşı merhamet duygusu kalbden çıkar. 3) Ağırlık verir, tâat ve ibâdete mâni olur. 4) Hikmetli sözleri konuşsa da başkalarına te'sir etmez. 5) Mühim hastalıklara sebeb olur. (İmâm-ı Gazâlî)

4.Gizli sebep, fâide.

Gökyüzüne, yıldızlara, bunların hareketlerine, doğup-batışlarına, ay ve güneşe, doğuş ve batış yerlerinin her gün değişmesine... mevsimlerin ayırımı için güneşin yüksek ve alçak olarak seyrine, gitmesine bir bak. İyi bil ki, her yıldızın yaratılmasında, şeklinde, renginde, bulunduğu yere konmasında binbir hikmet vardır. Bedenindeki organların durumunu da buna göre düşün. Onun da her parçasında ve her uzvun (organın) o yere konmasında pekçok hikmetler vardır. Gökler ise bundan daha önemlidir. (İmâm-ı Gazâlî)

Müntezamdır cümle ef'âlin senin
Aklı ermez, hikmetine kimsenin.

(S. Abdülhakîm Arvâsî)

5. Fıkıh ilmi, helâl ve harâmı bildiren din ilmi.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Allahü teâlâ dilediği kimseye hikmet verir. Hikmet verilen kimseye muhakkak çok hayır verilmiştir. (Bekara sûresi: 269)

6. İlm-i Ledünnî, mânevî ilim.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Biz, âl-i İbrâhim'e kitab ve (ondan ayrı olarak) hikmet verdik. (Nisâ sûresi: 54)

Kırk gün ihlâs ile İslâmiyet'e uyan kimsenin kalbini Allahü teâlâ hikmet ile doldurur. (Hadîs-i şerîf-İhyâ)

7. Peygamber efendimizin sünneti.

Kur'ân-ı kerîmde meâlen buyruldu ki:

Daha önce apaçık bir sapıklık içinde bulunuyorlarken, Allahü teâlâ içlerinden, onlara, âyetlerini okur, (îtikâd, amel ve ahlâk bakımından) onları tertemiz yapar, onlara Kitabı (Kur'ân-ı kerîmi) ve hikmeti öğretir bir peygamber gönderdiği gibi mü'minlere büyük bir lütûfta bulunmuştur. (Âl-i İmrân sûresi: 164)

Hikmet ::: Bir yaşama ya da davranış kuralı belirten, kısa ve özlü söz.

hikmet ::: bilgelik , sebep , hakimlik , felsefe

hikmet ::: ‬bilgelik

hikmet ::: sebep

hikmet ::: felsefe

HİKMET :::

İnsanın, mevcudatın hakikatlerini bilip hayırlı işleri yapmak sıfatı. Hakîmlik. Eşyanın ahvâlinden, hârici ve bâtini keyfiyetlerinden bahseden ilim. (Buna İlm-i Hikmet deniyor) * Herkesin bilmediği gizli sebeb. Kâinattaki ve yaradılıştaki İlâhî gaye. * Ahlâka ve hakikata faydalı kısa söz. * Sır. * Bilinmeyen nokta. İlim, adâlet ve hilimin birleşmesinden doğan değerli sıfat. * Kuvve-i akliyenin vasat mertebesidir. Hakkı hak bilip imtisal etmek, batılı batıl bilip içtinab etmektir. * Allah'a itaat, fıkıh ve