HALVET ::: Yalnızlık. Tek başına kalmak. Tenhaya çekilme. * Gizlilik.

halvet ::: (a. i.) : 1) yalnız, tenha kalma, tenhaya çekilme, tenhalık. 2) tenha yer. 3) hamamın sıcak bir bölmesi.

halvet-i faside ::: huk. mukarenete manî bir şey bulunduğu halde karı ve koca arasında vuku'bulan halvet.

halvet-i sahîha ::: huk. mukarenete manî bir şey bulunmadığı halde karı koca arasında vuku' bulan halvet.

halvet ::: tenha yerde yalnız kalmak.

HALVET ::: 1. Yabancı bir kadınla yabancı bir erkeğin bir odada, kapalı bir yerde yalnız kalmaları.

Bir erkek, yabancı bir kadın ile halvet ederse, üçüncüleri şeytan olur. (Hadîs-i şerîf-Tirmizî)

Allah'a ve kıyâmet gününe inanan, yabancı bir kadınla, yalnız kalıp halvet etmesin. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Halvet haramdır. Mescid gibi dışardan içerisi görünen umûma açık yerlerde yalnız kalmak halvet olmaz. (İbn-i Âbidîn)

2. Tasavvuf yolunda olgunlaşmak ve ilerlemek için belli bir müddet tenhâda kalma hali yalnız kalmak.

Tasavvufta halvet, vuslat (kavuşma) alâmetidir. (Ebü'l-Kâsım)

Halvet :::

1. Issız yerde yalnız kalma.


2. Issız ve kapalı yer.


3. Hamamlarda çok sıcak küçük yer.


4. (Mimarlık) 1. Hamamlarda tek kişilik yıkanma hücresi. 2. Tapınma için bir insanın içine girip yalnız kaldığı oda. 3. Hamamlarda terlemek için yapılmış sıcak yer.

halvet ::: yalnız kalma , yalnızlık , tenhaya çekilme , tenha , başbaşa kalma

halvet ::: ‬tenha

halvet ::: başbaşa kalma

halvet ::: kuytu

HALVET :::