hayal ~ خيال
Kamus-ı Osmani - hayal ~ خيال maddesi. Sayfa: 316 - Sira: 9
hayal - خيال
[ء] قوهٔ متخيله : (اوپری چهره اوقدر وحشی دركه امكان اولسه عاشقك خیالنده بيله كورنمز ) . "ربيعتم باقهلم هانكيݣزله اكلنه جك" "برر برر كچݣ ای كلر خان خیالمدن" (معلم ناجی)
"بلكه قانون سخنده حل وعقدنكتهده" "حكمت فكر وخیالك فيلسوف اكبری" (نفعی) اشبو (متخيله ) دينيلن حاسهٔ باطنهده موجود اولان شكل ، صورت : (خیال یار ، خیال جانان ، خیال اولاد ) . "ای خیال یار طورمه دلده قيل چشمم مقام" (لا) "آدمی عالمده كورمه عالمی آدمده كور" "ايلهمه عالمده یعنی هركسی آدم خیال" (روحی) بالاده كی حاسهٔ باطنهنك كوز اوݣنه كتيرديكی شكل وصورت : "خیالك كلمز اولدی ديدهٔ فرسوده مژكانه" (نديم) "كيتمز كوزمدن بردم خیالی" (شوقی) تخيل تصور معناسنده (ايتمك ايلهمك) مادهلريله قوللانيلير : "حیرت ای بت صورتك كوردكده لال ايلرينی" "صورت حالم كورن صورت خیال ايلرينی" (فضولی) "ایستهدم روين تخيل ايتمك انجق نازدن" "صيغمدی آیینهٔ چشمه خیالك صورتی" (نورس) "قورنتی : (خیال ثروت ، خیال ترقی ، خیال تفيض ، خیال محال) "ذوق وصلن سویلهسهم ديرلر خیالكدر سنك" "طالب اولوردم اكرذوق اولديغن بيلسهم خیال" (روحی)
"زل عرفاننه عروسان خیال" "چشم ادراكنه دلداده سوادافهام" (نابی) عسكر ايدن شكل ، صورت موهومه : (خوضه ، آب صافه دوشن خیال) كبی . (او دلبر دوشيزه اوقدر مستثنا بر حسن نظر ربایه مالك ايدی كه آیینهیه باقدقجه كندی خیالنه كنديسی حیران اولوردی) . (خیالی) = خیاله متعلق ، خیال ايله ، تخيل ايله اولان خیال دينيلن اویونی اوینادان . معروف اویونلردن (قرهكوز) یاخود (خیال) دينيلن اویونی اجرا ايدن صنعتكار ، بو مقامده (خیال باز) ده دينيلير : (مشهور خیالی صالح افندی ). (خیالیات) = خیاله عائد شيلر : (خیالیات شاعرانه) . (خیالا) = خیال اولهرق ، قورنتی یاخود تخيل صورتيله : (خیالا شرق وغربه سیاحت) جمعی (خیالات)
Kamus-u Osmani hayal maddesi. osmanlıcada hayal ne demek, hayal anlamı manası, hayal osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hayal hakkında bilgi. Arapça hayal ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hayal anlamı
Kamus-i Osmani - خيال hayal ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
hayal ~ خيال güncel sözlüklerde anlamı:
HAYAL ::: (C.: Hayâlât) Zihnen tasarlanan şey. Hakikatı bilinmeyip akılla tasarlanan veya gölgeli görünen şey. * Asıl olmayan ve akıldan geçen fikir.
hayâl ::: (a. i. c. : hayâlât) : 1) insanın kafasında tasarlayıp canlandırdığı şey.
hayâl-i âşık-âne ::: âşıkcasına hayal.
hayâl-i beşer ::: insan hayâli.
hayâl-i hatâ ::: yanlış hayâli, yanlış bir şeyi tasarlama.
hayâl-i sefid ::: beyaz hayal.
hayâl-i teslim ::: teslim hayâli, teslim olmayı düşünme. 2) kuruntu. 3) karagöz oyunu. 4) gölgeli görünen şey.
hayyâl ::: (a. s. hayl'den.) : at yetiştiren, at terbiyecisi.
hayâl ::: insanın kafasında tasarladığı şey.
HAYaL ::: Bir cisme bakınca, bu cisim, beyindeki ortak his merkezinde duyulur. Bu cisim göz önünden çekilince, ortak his merkezi, onu hissedemez olur. Fakat, hayâle gelen etkisi uzun zaman kalır. Hayâl kuvveti olmasaydı, herkes birbirini unutur, kimse kimseyi tanımazdı. (Ali bin Emrullah)
Hayâl büyüklerin yolunda çok işe yarar. Hayâl olmasaydı hâl olmazdı, vehim olmasa fehim (anlayış) olmazdı. (Seyyid Fehim)
Karşımdaki hayâlin biraz daha kal diyor,
Kalbini benim gibi, bu sevdâya sal diyor,
Öp elimi hasretle ve duâmı al diyor,
En derin sevgilerle, azîz yâra el vedâ
(M. Sıddîk bin Saîd)
Hayal :::
- Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya
Örnek: Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi. F. R. Atay - Belli belirsiz görülen şey, gölge.
- Görüntü.
- İmge.
- Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun
Örnek: Hayal, yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış. A. Ş. Hisar
hayal ::: zihnen tasarlanan şey , hakikatı bilinmeyip akılla tasarlanan veya gölgeli görünen şey , asıl olmayan ve akıldan geçen fikir
hayâl ::: hayal , düş
hayâl ::: hayal
hayâl ::: düş
hayyâl ::: (a. s. hayl'den.) at yetiştiren, at terbiyecisi.
hayal ::: düş, görüntü, rüya, serap
HAYAL :::