dür ~ در
Kamus-ı Osmani - dür ~ در maddesi. Sayfa: 394 - Sira: 1

dür - در
[ء] اينجو . تخفيفلهده قوللانيلير : (دردانه) = اينجودانهسی . (درناسفته) = دلنمهمش اينجو . (دركرانمایه) = قيمتدارايری اينجو . (دریتيم) = صدفدهتك اولهرق ظهور ايدن ايری ، بیوك اينجو . بو تعبير كنایة حق مقدس جناب پيغمبريدهده قوللانيلير . (دره) = كذلك بیوك اينجو دانهسی . (دره) نك جمعی (درر) و (درات) در: " آیريليرم بيݣ در یكدانهدن" "آیريلهمم سيرت مردانهدن" (معلم ناجی) "قصد ايتسه خصوصاكه كهر سنج خیالم" "برنكتهسنی شرح كتاب درر ايلر" (نفعی) "بر در صدفنشين ايدم بن" "برموجه ايله كناره دوشدم" (اكرم)
Kamus-u Osmani dür maddesi. osmanlıcada dür ne demek, dür anlamı manası, dür osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte dür hakkında bilgi. Arapça dür ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada dür anlamı
Kamus-i Osmani - در dür ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
dür ~ در güncel sözlüklerde anlamı:
DüR ::: (Bak: Dürr)
der ::: (f. s.) : "yırtan, yaran, yırtıcı, delen" mânâlarına kelimeyi sıfatlaştırır. Ciger-der : ciğer delen. Perde-der : perde yırtıcı, edepsiz. Sâf-der : saf yaran, sıra yaran.
derr ::: (a. i.) : 1) kimse, kişi. 2) s. güzel iş, güzel eser. Li-llâhi derrühû : mükâfatını Allah versin!
dörr ::: (a. i.) : inci. dürr-i Aden : Aden incisi. dürr-i girân-mâye : kıymetli iri inci. dürr-i güftâr : söz incisi.
dürr-i hoş-âb ::: iyi inci.
dürr-i istifa ::: seçkinlik incisi (Hz. Muhammed (Aleyhisselam)).
dürr-i meknûn ::: mahfazalı parlak inci.
dürr-i nâb ::: parlak, beyaz inci.
dürr-i nâzım ::: dizilmiş inci.
dürr-i nâ-süfte ::: delinmemiş inci; mec. kızoğlan kız.
dürr-i nefîd ::: dizi itici, inci dizisi.
dürr-i sadef-nişîn ::: sedefinden çıkmamış inci.
dürr-i sirâb ::: iri inci.
dürr-i şah-vâr, - şeh-vâr ::: (pâdişâha lâyık) iri inci.
dürr-i yegâne ::: eşi bulunmıyan, tek inci.
dürr-i yek-dâne ::: iri taneli inci.
dürr-i yetim ::: sedefinde tek olarak çıkan iri, büyük inci. mec. Hz. Muhammed (Aleyhisselam), [Farsçası "dür" dür].
dür ::: inci , inci tanesi , (bak: dürr)
dürr ::: inci
der ::: kapı
der ::: kapı
dürr ::: inci
der ::: (f. s.) yırtan, yaran, yırtıcı, delen
derr ::: (a. i.) 1) kimse, kişi. 2) s. güzel iş, güzel eser. Li-llâhi derrühû : mükâfatını Allah versin!
DÜR :::