Çağdaş Sözlük

zimmet ~ ذمت

Kamus-ı Osmani - zimmet ~ ذمت maddesi. Sayfa: 409 - Sira: 5

zimmet - ذمت

[ء] عهده ، اوست : (وجيبهٔ ذمت انسانيت ، واجبهٔ ذمت رعيت ، مترتب ذمت صداقت ) عهده‌ده بولنان شی ، بورج : (ذمت دفتری ، ذمت پوصله‌سی . ارباب ذمت) . (ذمت قيد ايتمك) = اصطلاحات مالیه‌جه بورج چيقارمق . معنای ثانی اعتباريله جمعی (ذمم) جمع الجمعی‌ده (ذممات ) در. (برائت ذمت) = اوستنه عطف اولنان تهمتدن‌ صييريلوب قورتلمق ديمكدر : "دعای عز وجاهك ذمتمده فرض بيلمشدم" "ايده‌رم روزوب مد‌حݣله مجلسلرده كویابی" (واصف) "مشرب اهل مروتده وفا ذمتدر " "ذوق ارباب محبتده الم عادتدر" (وله)

Kamus-u Osmani zimmet maddesi. osmanlıcada zimmet ne demek, zimmet anlamı manası, zimmet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte zimmet hakkında bilgi. Arapça zimmet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada zimmet anlamı

Kamus-i Osmani - ذمت zimmet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

zimmet ~ ذمت güncel sözlüklerde anlamı:

ZiMMET ::: Himayeyi te'min eden ittifak. * Borç. * Alâkalı. * Uhde. * Vicdan. * Mes'uliyet. * Üst. Üstte olan şey. * Koruma zorunda kalma.

zimmet ::: korumak zorunda kalma.

Zimmet :::


  1. Üstünde olan şey.

  2. Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para veya eşya.

  3. Bir kimsenin yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para.

  4. Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü.

zimmet ::: elde tutma zorunluluğu

zimmet ::: ‬elde tutma zorunluluğu

Zimmet ::: Temellük mal edinme. Kurum ve kuruluşlarda çalışanlara veya para işleri ile uğraşan görevliye imza karşılığı teslim edilen para veya eşya. Bir kimsenin yasal olmayan yollardan üzerine geçirip ödemeye zorunlu olduğu para. Bir ticaret kuruluşunun borçlarının tümü

ZİMMET :::

Himayeyi te'min eden ittifak. * Borç. * Alâkalı. * Uhde. * Vicdan. * Mes'uliyet. * Üst. Üstte olan şey. * Koruma zorunda kalma