tarf ~ طرف
Kamus-ı Osmani - tarf ~ طرف maddesi. Sayfa: 117 - Sira: 5
tarf - طرف
[ء] "طرف" ن جمعی . آز قوللانيلير . عربيده
اولديغی كبی كوز . نظر معناسنده هيچ قوللانيلماز .
Kamus-u Osmani tarf maddesi. osmanlıcada tarf ne demek, tarf anlamı manası, tarf osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte tarf hakkında bilgi. Arapça tarf ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada tarf anlamı
Kamus-i Osmani - طرف tarf ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
tarf ~ طرف güncel sözlüklerde anlamı:
TARF ::: Göz, bakış, nazar. Göz ucu. * Soyu temiz kimse. * Her şeyin nihayeti, sonu. * Göz kapaklarını yummak veya oynatmak. * Göze bir şey dokundurmakla yaşartmak. * Koz: Menazil-i Kamer'den bir menzil adı. (Kamer menzillerinden birisinde aslanın alnını teşkil eden dört yıldızdan ikisi aslan gözüne benzetildiğinden bu menzile de "Tarf" denilmiştir. Bu iki yıldız daha evvel doğarlar.)
taraf ::: (a. i. c. : etraf) : 1) yan, yön. 2) bölge, yer, memleket, ülke, kıt'a 3) [bir kimsenin] yanı. 4) tarafdarlık, sahip çıkma, koruma. 5) aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bî-taraf : tarafsız, hiç birtarafı tutmıyan.
tarf ::: (a. i.) : 1) bakış. 2) göz ucu.
tarf ::: göz, nazar, bakış.
tarf ::: bakış , akış , göz , nazar
taraf ::: yön , ülke , yer , yan
taraf ::: yön
taraf ::: ülke
taraf ::: muhatap iki kişiden her biri
taraf ::: yer
tarf ::: akış
taraf ::: (a. i. c. : etraf) 1) yan, yön. 2) bölge, yer, memleket, ülke, kıt'a 3) [bir kimsenin] yanı. 4) tarafdarlık, sahip çıkma, koruma. 5) aralarında anlaşmazlık bulunan iki kişiden veya iki topluluktan her biri. Bî-taraf : tarafsız, hiç birtarafı tutmıyan.
tarf ::: (a. i.) 1) bakış. 2) göz ucu.
TARF :::