zahir ~ ظهیر
Kamus-ı Osmani - zahir ~ ظهیر maddesi. Sayfa: 126 - Sira: 9
zahir - ظهیر
[ء] آرقه چيقان ، یارديمجی . (ظهیر شهير) .
Kamus-u Osmani zahir maddesi. osmanlıcada zahir ne demek, zahir anlamı manası, zahir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte zahir hakkında bilgi. Arapça zahir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada zahir anlamı
Kamus-i Osmani - ظهیر zahir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
zahir ~ ظهیر güncel sözlüklerde anlamı:
ZAHiR ::: (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.
ZAHiR ::: Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.
ZAHiR ::: Engin denizler. * Taşkın, coşkun. * Semiz, tavlı ve bol olan.
ZAHiR ::: Yüksek şeref. * Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki.
ZAHiR ::: (Zahr. dan) Kuvvetli deve. * Yardımcı, arka çıkan. * Geriden gelen kuvvet.
Zâhir ::: "bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden" mânâsında ilâhî isim.
zâhir ::: görünen, belli.
zahîr ::: yardımcı, arka çıkan.
Zahir :::
- Açık, belli.
- Dış yüz, görünüş.
- Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
Örnek: Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus - Görünüşe göre, anlaşıldığına göre.
- Yardım eden, destekleyen, arka çıkan.
- 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.
zâhir ::: açık , belli , görünen , aşikar , meydanda olan , ortaya çıkan , görünüş , dış yüz
zahîr ::: arka çıkan
zâhir ::: ortaya çıkan
zâhir ::: görünen
zâhir ::: zuhur eden
zâhir ::: belli
zâhir ::: açık
zâhir ::: aşikâr
zâhir ::: sanırım
zâhir ::: görünüş
zâhir ::: dış yüz
Zahir ::: Açık
zahir ::: açık
zahir ::: açık, belli, elbette, görünüş, şüphesiz
ZAHİR :::