Çağdaş Sözlük

zahir ~ زاهر

Kamus-ı Osmani - zahir ~ زاهر maddesi. Sayfa: 469 - Sira: 7

zahir - زاهر

[ء] پارلاق . اكثریا كواكبه صفت اوله‌رق قوللانيلير : (نجم زاهر ، كواكب زاهره ، اجرام زاهره) . "هر برزمانده ظاهر وزاهر كمال حق" "هر بر مكانده حاضر وناظر جلال حق" (شناسی)

Kamus-u Osmani zahir maddesi. osmanlıcada zahir ne demek, zahir anlamı manası, zahir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte zahir hakkında bilgi. Arapça zahir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada zahir anlamı

Kamus-i Osmani - زاهر zahir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

zahir ~ زاهر güncel sözlüklerde anlamı:

ZAHiR ::: (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.

ZAHiR ::: Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.

ZAHiR ::: Engin denizler. * Taşkın, coşkun. * Semiz, tavlı ve bol olan.

ZAHiR ::: Yüksek şeref. * Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki.

ZAHiR ::: (Zahr. dan) Kuvvetli deve. * Yardımcı, arka çıkan. * Geriden gelen kuvvet.

Zâhir ::: "bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden" mânâsında ilâhî isim.

zâhir ::: görünen, belli.

zahîr ::: yardımcı, arka çıkan.

Zahir :::


  1. Açık, belli.

  2. Dış yüz, görünüş.

  3. Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
    Örnek: Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus

  4. Görünüşe göre, anlaşıldığına göre.

  5. Yardım eden, destekleyen, arka çıkan.

  6. 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.

zâhir ::: açık , belli , görünen , aşikar , meydanda olan , ortaya çıkan , görünüş , dış yüz

zahîr ::: arka çıkan

zâhir ::: ‬ortaya çıkan

zâhir ::: görünen

zâhir ::: zuhur eden

zâhir ::: belli

zâhir ::: açık

zâhir ::: aşikâr

zâhir ::: sanırım

zâhir ::: görünüş

zâhir ::: dış yüz

Zahir ::: Açık

zahir ::: açık

zahir ::: açık, belli, elbette, görünüş, şüphesiz

ZAHİR :::

(Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: