mizac ~ مزاج
Kamus-ı Osmani - mizac ~ مزاج maddesi. Sayfa: 401 - Sira: 9
mizac - مزاج
[ء] طبع ، طبيعت ، خوی : (لين المزاج) ، (نامزاج) = خسته (مزاجدان) = مزاج بيليجی ،بيلن . (مزاجكير) = مزاج طوتیجی ، مزاجه كوره خدمت ايدن . وجود بشرده وظائف عضویهدن برينك سائرلری اوزرينه غلبهسندن حاصل اولان كيفيت : (مزاج دموی ، مزاج عصبی ، مزاج صفراوی ، مزاج بلغمی یاخود لنفائی ) جمعی (امزجه) .
Kamus-u Osmani mizac maddesi. osmanlıcada mizac ne demek, mizac anlamı manası, mizac osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte mizac hakkında bilgi. Arapça mizac ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada mizac anlamı
Kamus-i Osmani - مزاج mizac ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
mizac ~ مزاج güncel sözlüklerde anlamı:
MiZAC ::: Huy, tabiat, fıtrat, bünye. * Bir şeyle karıştırılmış olan başka bir şey.
mizâc ::: (a. i. mezc'den. c. : emzi.ce) : 1) bir şeyle karıştırılmış olan başka şey. 2) huy, tabîat. Bed-mizâc : kötü huylu. Hadîd-ül-mi-zâc : çabuk kızan, osuruğu cinli. Asabiy-yül-mi-râe : yaradılışı îtibâriyle asabî olan kimse, (bkz : serî-ül-infiâl). Demeviyy-ül-mizâc : çek kanlı. Lenfâviyy-ül-mizâc : lenfâsı galip, lenfâvî guddeleri faaliyet hâlinde bulunan kimse. Nâ-mizâc : rahatsız, keyifsiz. Safraviyy-ül-mizâc : safrası galip kimse. 3) sıhhat. Sû-i mizâc : sıhhat bozukluğu. mizâc-ı nâzik : nâzik tabîat; ince yaradılış.
mizâc ::: huy, yaradılış.
MiZaC ::: Gadaba gelen (kızan, öfkelenen) insan, aklın kontrolünden çıkmış olduğundan; bu kimsede basîret (kalb gözü, derin ve ince anlayış), düşünce, irâde (kendine hâkim olma) ve fikir diye bir şey kalmaz. Nice insanlar var ki, yaratılış îtibâriyle çabuk kızarlar. Hattâ, yüzünden gadab (kızgınlık) akar. Kalbin harâret mizâcı da buna yardımcı olur. Zîrâ gadab, ateştendir. Nitekim, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Mizâcın burûdeti (soğukluğu); gadabı (kızgınlığı) söndürür ve şehveti kırar. (İmâm-ı Gazâlî)
mizâç ::: huy , yaratılış , tabiat
mizâc ::: huy , tabiat
mizâc ::: huy
mizâc ::: tabiat
mizâc ::: mizaç
mizâc ::: sağlık
mizâc ::: sıhhat
mizâc ::: (a. i. mezc'den. c. : emzi.ce) 1) bir şeyle karıştırılmış olan başka şey. 2) huy, tabîat. Bed-mizâc : kötü huylu. Hadîd-ül-mi-zâc : çabuk kızan, osuruğu cinli. Asabiy-yül-mi-râe : yaradılışı îtibâriyle asabî olan kimse, (bkz : serî-ül-infiâl). Demeviyy-ül-mizâc : çek kanlı. Lenfâviyy-ül-mizâc : lenfâsı galip, lenfâvî guddeleri faaliyet hâlinde bulunan kimse. Nâ-mizâc : rahatsız, keyifsiz. Safraviyy-ül-mizâc : safrası galip kimse. 3) sıhhat. Sû-i mizâc : sıhhat bozukluğu. mizâc-ı nâzik : nâzik tabîat; ince yaradılış.
MİZAC :::