Çağdaş Sözlük

iade ~ اعاده

Kamus-ı Osmani - iade ~ اعاده maddesi. Sayfa: 383 - Sira: 4

iade - اعاده

[ء] كری كوندرمك ، كری كوندرلمك : [ مرقومك ردوسدن اعاده ايديلديكی ، وارد اولان ردوسدن ايلديكی ، وارد اولان اشیای مختلفه‌یی كاملا اعاده ايتدی . كتابك اعاده‌سی ] ، [سرحد اغالری منونا مملكترينه اعاده ايدلمشدر - مكتوب - جودت پاشا] ، [ حضرت اعاده‌ٔ مرام ايدوب امدی بو صحرای پهنای آسمانده‌كی كوی زركوب آفتاب وچوكان سيمين ماهتابی قبضه دست قدرتمه تسليم ايتسه‌ݣز مقبولم دكلدر . الا بو كلمهٔ معظمه‌یی تكلم ديدكده - سيريسی] ‌اسكی حاله كتيرمك ، كتيرلمك : [اعادهٔ عافیت ، اعادهٔ حیات ، اعادهٔ زیارت ، اعادهٔ شرف ، اعادهٔ اعتبار] مادیات ومعنویاتده ، اشخاص واشیاده استعمال اولونور . [ اعادهٔ زیارت ] تعبيری وار ايكن [ اعادهٔ ويزيته ] ديمك عبث ، بلكه عيبدر ، [اعادهٔ یمين] = عند المحاكمه خصمك تكليف ايتديكی یمينی كنديسنه ايتديرمك . [اعادهٔ مجرمين] = بر مملكتدن ديكر اجنبی بر مملكته فرارايدن اصحاب جنایتك اعاده‌سنی طلب ايدن دولته

تسليم ايدلمه‌سی . [ اعادهٔ محاكمه] = محكم ابتدائیه ویا استينافیه‌دن درجهٔ‌ اخيره‌ده وجاها لاحق اولان ویاخود ینه درجهٔ اخيرده غیابا صادراولوبده اعتراض قبول ايتمه‌ین حكم واعلامك اسباب مقبوله سرديله تكرار رؤیت وتدقيقنی او محكمه‌دن طلب ايتمك . "اعاده ايلیه‌یم نشئه‌می‌جسارت وير" "نظردن ايلمه‌ ديدارݣی نهان كوزلم" (اكرم)

Kamus-u Osmani iade maddesi. osmanlıcada iade ne demek, iade anlamı manası, iade osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte iade hakkında bilgi. Arapça iade ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada iade anlamı

Kamus-i Osmani - اعاده iade ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

iade ~ اعاده güncel sözlüklerde anlamı:

iADE ::: Geri vermek. Eski haline getirme. * Mukabilini yapma. Karşılığını yapma. * Avdet ettirmek. * Edb: Bir mısraın veya beytin son kelimesini, kendisinden so a gelen mısra veya beytin ilk kelimesi olarak kullanma sanatı. İade'li şiire "muâd" da denmektedir.Ey vücud-u kâmilin esrar-ı hikmet masdarıMasdarı zatın olan eşyâ sıfatın mazharıMazharı her hikmetin sensin ki kilk-i kudretinSafha-i eflâke nakşetmiş hutut-ı ahteriAhteri mes'ud olan oldur ki tâb-ı pâkinin Kabil-i feyz ola nutkundan safâ-yı cevheriCevheri ma'yub olan nâkıs benim kim muttasılSadedir hattın hayalinden zamirim defteriDefter-i a'malimin hattı hatadandır siyâhKan döker çeşmim hayâl ettikçe hevl-i mahşeriMahşeri eşkim verir seylâba ger ruz-i cezaOlmasa makbul-i dergâhın sirişkin gevheri Gevheridir ışık bahrinin Fuzulî ab-ı çeşmLiyk bir gevher ki Lütf-u Hak ânadır müşteri.Fuzulî gazelinde olduğu gibi.

"); iade ::: (a. i. avd'den.) : 1) gerigönderme; gönderilme, geri çevirme. 2) eski hâline getirme. 3) karşılık yapma.

iâcfe-i afiyet ::: iyileşme, [hastalıktan].

iâde-i i'tibâr ::: kaybedilen itibârı tekrar kazanma, iflâstan kurtulma [ticârette].

iâde-i muhakeme ::: yeniden muhakeme.

iâde-i mücrimin ::: suçluların kendi memleketlerine gönderilmesi.

iâde-i yemin ::: hasmın teklîf ettiği yemîni kendisine ettirme.

iâde-i ziyaret ::: karşı ziyarette bulunma.

iâde ::: geri verme.

İade ::: Özellikle Divan edebiyatında bir beytin son sözcüğünü ondan sonraki beytin ilk sözcüğü olarak kullanmayla ilgili söz sanatı.

iâde ::: geri verme , geri vermek , geri gönderme

iâde ::: ‬geri verme

iâde ::: geri gönderme

İade ::: Geri verme; geri çevirme; eski duruma getirme

İade ::: Geri verme; geri çevirme; eski duruma getirme

iade :::

geri verme; geri çevirme; eski duruma getirme

İADE :::

Geri vermek. Eski haline getirme. * Mukabilini yapma. Karşılığını yapma. * Avdet ettirmek. * Edb: Bir mısraın veya beytin son kelimesini, kendisinden sonra gelen mısra veya beytin ilk kelimesi olarak kullanma sanatı. İade'li şiire "muâd" da denmektedir.Ey vücud-u kâmilin esrar-ı hikmet masdarıMasdarı zatın olan eşyâ sıfatın mazharıMazharı her hikmetin sensin ki kilk-i kudretinSafha-i eflâke nakşetmiş hutut-ı ahteriAhteri mes'ud olan oldur ki tâb-ı pâkinin Kabil-i feyz ola nutkundan safâ-yı cevheriCevheri m