Ahu ~ آهو
Kamus-ı Osmani - Ahu ~ آهو maddesi. Sayfa: 48 - Sira: 3
Ahu - آهو
[ف] كيكه بكزدبر حیواندر. آكا(جيران) و(قرهجه ) در. "فيض طينت باشقه در، شوخی صورت باشقهدر" "هر غزالی صاتمه كيم دشت ختن آهوسيدر" (راغب پاشا) لسانمزده كنایه صورتيله (دلبر) كوزل، جازبهلی (كوز) معناسنهده قوللانيلير: "نافه آهوی چشمسندن دوكولمش مشكناب" (لا) "شيرلرپنچهٔ قهرمده اولوركن لرزان" "بنی بر كوزلری آهویه زبون ايتدی فلك" (یاووز سلطان سليم)
Kamus-u Osmani Ahu maddesi. osmanlıcada Ahu ne demek, Ahu anlamı manası, Ahu osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ahu hakkında bilgi. Arapça Ahu ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ahu anlamı
Kamus-i Osmani - آهو Ahu ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Ahu ~ آهو güncel sözlüklerde anlamı:
AHU ::: Kardeş, dost.
AHU ::: Saç ve sakalı ak olup şayan-ı hürmet ve tâzim olan. Ahubaba, yalnız bu tabirde kullanılır.
AHU ::: f. Ceylân. * Gözleri çok güzel olan. Çok güzel göz. * Gazâl. * Mc: Dilber. Mahbub.
ahû ::: (a. i.) : 1) kardeş. 2) dost. (bkz. : ah, ahâ).
âhû ::: (f. i. c. : âhuvân) : 1) ceylan, karaca. 2) mec. güzellerin gözü.
âhû - yi âteşîn - dem; âhû - yi çîn ::: Güneş.
âhû - yi bezm ::: bir meclisin, bir davetin başlıca güzeli.
âhû - yi dünbale - dâr ::: güzelin sihirli gözü.
âhû - yi dünbâle - keşîde ::: kenarı sürme ile genişletilmiş göz.
âhû - yi hâveri ::: Güneş.
âhû - yi leng giriften ::: (topal ceylan tutmak) : mec. insafsızlık etmek, zayıflara musallat olmak.
âhû - yi sifîd ::: seçkin dilber.
âhû - yi simîn ::: 1) sâkî; 2) sevgili.
ahû - yi şir - efgen, âhû - yi şîr - gîr ::: son derece, câzibeli, delikanlı, kız; çekici, büyüleyici göz.
âhû - yi tatar ::: Tataristan' ın mis karacası.
âhû - yi zerîn ::: 1) Güneş; 2) yaldızlı sürahi.
âhu ::: ceylân.
Ahu :::
- Ceylan, karaca.
- Güzel, ince, zarif (kadın).
ahu ::: kardeş
âhû ::: ceylan , karaca
ahu ::: kardeş
âhû ::: ceylan
âhû ::: karaca
ahû ::: (a. i.) 1) kardeş. 2) dost. (bkz. : ah, ahâ).
âhû ::: dilber
âhû ::: mahbube
âhû ::: iri ve güzel gözlü
âhû ::: güzellerin gözü
ahu ::: ceylan
AHU :::