bab ~ باب
Kamus-ı Osmani - bab ~ باب maddesi. Sayfa: 48 - Sira: 7
![](/rsm/osmani2/0/48-7.jpg)
![](/rsm/osmani2/0/49-1.jpg)
![](/rsm/osmani2/0/49-2.jpg)
bab - باب
[ء] قاپو : [باب السلام، باب همایون ، باب عالی ، باب مفتوح ] (باب السعاده) = سرای همایونك ايچ قاپوسی ، حرمسرایك مدخلی. تقسيمات كتب یعنی فصل، بند ، ماده معناسنده قوللانيلير. مثلا [فلان كتاب اوچ بابی حاويدر. بنا رسالهسی اوتوز بش بابه منقسمدر، مجلهده كتاب الهبهنك برنجی بابنك ايكنجی فصلنه مراجعت ايدلمليدر] بو معنالرده جمعی اولان (ابواب) استعمال اولونور : [جامع شريفك ابوابی دائما
آچيقدر ، ابواب كعبه ، مجلهنك هر كتابی نيجه ابواب وفصولدن مركبدر] "دور ابواب" = قاپو قاپو طولاشمق ، "باب الابواب" = عربلرك دمير قاپو دينيلن صعب المرور محله ويردكلری اسم ؛ اصطلاحآت صوفیهجه توبهدن كنایهدر . دائرهٔ رسمیه ، امور دولت ومملكتك محل رؤیت وادارهسی : [باب سرعسكری ، باب فتوا ، باب حكومت ] خصوص ، كيفيت : [بو بابده هرنهسویلهسه ݣز بجادر،بو بابدهكی ادعاسی پك نابجادر ، اولبابده امر وفرمان تركجهده یمن ، خير ، اوغور معناسنهده قوللانيلير : مثلا [صالی كونی ايشه باشلهمهیی باب طوتمهیور.] دينيلير. [باب طوتمق] = متمين ، اوغورلی صایمق . بو معناده مطلقا (طوتمق) مادهسيله قوللانيلير. ظن قاصرانهمه كوره فال كتابلرنده اشارات معلومهیه حاوی زار آتيلوب یعنی فال آچيلوب فلان طوتدی ، فلان بابی طوتیور. اوغورليدر كبی تعبيراتدن بو معنایه انتقال ايتمش اولمليدر. بو صوݣدهكی اوچ معناده جمعی هيچ قوللانيلماز. [مقضای شرع غرا اوزره ارباب دعوانك ثبوت بولان حقوقی اصحابنهرد وتسليم اولنمق بابنده حكم بی درمان صادر اولمشيكن - چلبی زاده تاريخی - ٢٦٨ صحيفه ] [سرعسكر مشارالیه دخی همت كوه مردانه ايله مقابله سندهكی
باب قلعهیی كشاد وارواح كشور كشایان پيشينی شاد ايلهیوب - ٢٨٢ صحيفه - چلبی زاده تاريخی] "آچيلوب صبحدم مصر علری باب همایونك" "جمالی مهری قيلدی مطلع الانوار دیوانی" (نوعی) "شو ايكی تاريخی ايتدم زیور باب جهاد" "ويردی جان اعداعريشی آلدی ارباب جهان" (سروری) "بولوندم بن دخی دارلشفای باب خالیده" "فلاطونی بكنمز آنده چوق دیوانهلر كوردم" (لا) "وقف ايلمدم وظيفهٔ عمری اهم بيلوب" "حصر دعایه بن جهت باب دولتی" (عاكف پاشا) "اولور ارباب دله باب عنایت مفتوح" (خاقانی)
Kamus-u Osmani bab maddesi. osmanlıcada bab ne demek, bab anlamı manası, bab osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte bab hakkında bilgi. Arapça bab ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada bab anlamı
Kamus-i Osmani - باب bab ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
bab ~ باب güncel sözlüklerde anlamı:
BaB ::: Kapı. * Kısım. * Mevzu. * Fasıl. Bölüm. Parça. Kitab. * Hususi madde. * Sığınacak yer. * İş. * Şekil. * Tövbe.
BaB ::: f. Lâyık, uygun, münasib, elverişli. * Hayır, uğur.
"); bâb ::: (a. i. c. : ebvâb) : 1) kapı.
bâb-ı âli ::: (yüksek kapı) : Osmanlı imparatorluğu zamanında, istanbul'da : sadâret, dâhiliye ve hâriciye nezâretleri ile şûrâ-yi devlet dâirelerinin bulunduğu bina, mec. Osmanlı hükümeti.
bâb-ı adalet ::: hak kapısı.
bâb-ı âsafî ::: tar. sadrâzam konağı, [paşa kapısı yerinde kullanılan bir tâbirdir].
bâb-ı hükümet ::: hükümet kapısı, dâiresi.
bâb-ı hümayün ::: Topkapı Sarayı'nın birinci kapısı.
bâb-ı fetvâ-penâhî, bâb-ı meşihat ::: şeyhislâm kapısı.
bâb-ı irtişa' ::: rüşvet kapısı.
bâb-ı saadet ::: 1) sultanın sarayı; 2) İstanbul. (bkz : Astâne, Dâr-üs-saâde).
bâb-ı ser-askerî ::: askerlik işleri ile uğraşan dâire.
bâb-t şerif ::: Konya'da Mevlânâ türbesinin kapısı.
bâb-ı zabtiyye ::: istanbul'da emniyet işleriyle uğraşan dâire. 2) geçit, boğaz.
bâb-ül-ebvâb ::: Şirvan civarındaki derbent. 3) bölüm, (bkz : fasi). 4) iş, şekil, mes'ele; yol; mevzu, (bkz : husus). 5) tas. tövbe.
bâb-ül-mendeb ::: Kızıldeniz'de Hind Denizi civarında bulunan bir boğaz.
bâb ::: (f. s.) : lâyık, uygun; elverişli; Hayır, uğur.
bâb ::: kapı, bölüm.
BaB ::: Mescîd-i Nebî'nin şimdi beş bâbı vardır. İkisi batı duvarında olup, kıbleye yakın olana Bâb-üs-selâm, kuzey köşesine yakın olana Bâb-ür-rahme adı verilir.
2. Bir kitâbın bölümlerinden her biri.
Riyâd-un-nâsihîn kitâbı ikinci kısım ikinci bâbı birinci faslında diyor ki: Tövbe kalb ile, dil ile ve günâh işliyen âzâ ile olmalıdır. Kalb pişmân olmalı, dil duâ etmeli ve yalvarmalı, âzâ da günâhtan çekilmelidir.
3. Bozuk bir yol olan Bâbîliğin kurucusu Ali Muhammed'in kendisine verdiği ad. (Bkz. Bâbîlik)
El-Bâb Ali Muhammed kendisinin beklenen imâma açılan bir bâb (kapı) olduğunu söyledi, daha sonra da peygamberlik iddiâsında bulundu. El-Bâb Ali Muhammed'in kendisine bâb demesi sebebiyle kurduğu bozuk yola Bâbîlik adı verildi. (Muhammed Ebû Zühre)
Bab ::: Bir edebi eserin düzenlenmesinde, konuların ele alınıp işlenmesine göre ayrıldığı bölümlerden en geniş olanı.
bâb ::: kapı , bölüm , kısım , fasıl , konu
bâb ::: kapı
bâb ::: konu
bâb ::: bölüm
bâb ::: (f. s.) lâyık, uygun; elverişli; Hayır, uğur.
Bâb ::: Kapı
Bâb ::: Kapı
bab :::
BÂB :::