Çağdaş Sözlük

Cariye ~ جاريه

Kamus-ı Osmani - Cariye ~ جاريه maddesi. Sayfa: 196 - Sira: 4

Cariye - جاريه

[ء] "جاری " ك مونثی : (انهار جاریه ، سكهٔ جاریه ، میاه جاریه ، وقایع جاریه ، عادات جاریه ) سریه ، خلایق ، خدمجی قيز . (بیاض جاریه ) = چركس قيزی ، [عرب جاریه] = زنجی قيزی . بو معناده جمعی (جواری).

Kamus-u Osmani Cariye maddesi. osmanlıcada Cariye ne demek, Cariye anlamı manası, Cariye osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Cariye hakkında bilgi. Arapça Cariye ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Cariye anlamı

Kamus-i Osmani - جاريه Cariye ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Cariye ~ جاريه güncel sözlüklerde anlamı:

CARiYE ::: Geçer olan, akıcı olan. Seyreden giden. * Güneş, şems. * Gemi. * Cenab-ı Hakk'ın in'âm eylediği rızık ve nimet. * Genç ve iyi hizmet eden kadın. Muharebede İslâm düşmanlarından esir edilen kadın hizmetçi.

câriye ::: (a. i. c. : cevârî) : 1) para ile satın alınan halayık, hizmetçi kız; kız. 2) harpte esir düşmüş veya odalık olarak alınmış kız.

câriyye ::: (a. s.) : câri olan, geçer olan. Sikke-i câriyye : geçer akçe. Hesâbât-ı câriyye : karşılıklı geçen hesaplar.

câriye ::: esir kadın.

CaRiYE ::: Sizden hiç biriniz, sakın memlûküne (kölesine) kölem, câriyem diye seslenmesin. Yiğidim, oğlum, kızım desin. Onlar da size efendim, desin. (Hadîs-i şerîf-En-Nihâye)

Kölenin, câriyenin nafakasını vermek (geçimini karşılamak) efendisine farzdır. (İbn-i Âbidîn)

CaRiYE ::: Sizden hiç biriniz, sakın memlûküne (kölesine) kölem, câriyem diye seslenmesin. Yiğidim, oğlum, kızım desin. Onlar da size efendim, desin. (Hadîs-i şerîf-En-Nihâye)

Kölenin, câriyenin nafakasını vermek (geçimini karşılamak) efendisine farzdır. (İbn-i Âbidîn)

Cariye :::


  1. Yabancı ülkelerden kaçırılıp özgürlükten yoksun bırakılan, alınıp satılabilen, her konuda efendisinin isteklerine bağlı bulunan genç kadın, halayık
    Örnek: Ben dedi, zevce ile cariye arasındaki farkı hâlâ anlamış değilim. P. Safa

  2. bk. karavaş.

câriye ::: halayık

câriye ::: ‬halayık

câriye ::: (a. i. c. : cevârî) 1) para ile satın alınan halayık, hizmetçi kız; kız. 2) harpte esir düşmüş veya odalık olarak alınmış kız.

câriyye ::: (a. s.) câri olan, geçer olan. Sikke-i câriyye : geçer akçe. Hesâbât-ı câriyye : karşılıklı geçen hesaplar.

cariye ::: keniz

CARİYE :::

Geçer olan, akıcı olan. Seyreden giden. * Güneş, şems. * Gemi. * Cenab-ı Hakk'ın in'âm eylediği rızık ve nimet. * Genç ve iyi hizmet eden kadın. Muharebede İslâm düşmanlarından esir edilen kadın hizmetçi