Çağdaş Sözlük

hazret ~ حضرت

Kamus-ı Osmani - hazret ~ حضرت maddesi. Sayfa: 257 - Sira: 2

hazret - حضرت

[ء]لغتده قرب ، پيشكاه معناسنه‌در . ابتدالری فلانك پيشكاهنه ، خصورينه موقعنده قوللانيلوب مؤخرا كثرت استعمال ايله كلمهٔ تعظيم حكمنی آلمشدر . الیوم بو معناده استمعال اولنیور . بو‌ استعماله كوره (قرب ، خضور) (ذات) دن كنایه‌در . [جناب ] ده بونك كبيدر . شان قدسيسنی تعظيما مصحف شريفه‌ دخی (حضرت قرآن) دينيلير . لكن بو مقامده (جناب) قوللانيلماز . بعضا بربرينك ذاتدن كنایه اوله‌رق یالݣز [حضرت ] قوللانيله‌بيلير . بو موقعده كذلك (جناب) قوللانيله‌ماز. جمعی (حضرات) در : [حضرت الله ، حضرت پيغمبر ، حضرت علی ، حضرت پير مولانا جلال الدين رومی ] . "سن الم چكمه كوكل حضرت الله یاپار " (كانی) "باشقه بر قوت ويرر جنكاور‌انك قلبنه" "قلب لشكر كاهده اولدقجه حضرت منجلی" (معلم ناجی)

Kamus-u Osmani hazret maddesi. osmanlıcada hazret ne demek, hazret anlamı manası, hazret osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte hazret hakkında bilgi. Arapça hazret ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada hazret anlamı

Kamus-i Osmani - حضرت hazret ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

hazret ~ حضرت güncel sözlüklerde anlamı:

HAZRET ::: (Huzur. dan) Ön. Kurb. Pişgâh. * Hürmet maksadı ile büyüklere verilen ünvan; "Hazret-i Kur'an, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Üstad, Paşa Hazretleri" gibi.

hazret ::: (a. i. huzûr'dan. c. : hazerât) : 1) [asıl mânâsı "kurb" "piş-gâh" dır]. 2) saygı saymak üzere büyüklere verilen Onvan. Hazret-i Peygamber. Hazret-i Alî., gibi. [şahısların dışında da kullanılabilir. Hazret-i Kur'ân gibi]. 3) [evvelce] büyük sayılan kimselerin adlarının sonuna "hazretleri" şeklinde getirilirdi : Ahmed Beyefendi Hazretleri. 4) kalenderce bir sesleniş şekli : -Hazret! sözünü yerine getirmedin!

hudret ::: (a. i.) : 1) yeşillik, (bkz. : hudâret). 2) yeşil renklilik.

hazret ::: saygı ifadesi.

HAZRET ::: Hazret-i Ebû Bekr diyor ki: "Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem yanında İmâm-ı Hasen vardı. Bir kerre bize, bir kerre Hasen'e radıyallahü anh bakarak; "Benim bu oğlum seyyîddir, efendidir. Ümîd ederim ki, Allahü teâlâ, onun ile müslümanlardan iki fırkanın arasını bulur (yâni müslümanlardan iki fırka sulh ederler)" buyurdu. (İmâm-ı Rabbânî)

Hazret-i Ali buyurdu ki: Âlim, câhili hemen tanır, çünkü daha önce o da câhildi. Câhil âlimi tanımaz, çünkü daha önce âlim değildi. (Abdülvâhid bin Abdülganî)

HAZRET ::: Hazret-i Ebû Bekr diyor ki: "Resûlullah'ın sallallahü aleyhi ve sellem yanında İmâm-ı Hasen vardı. Bir kerre bize, bir kerre Hasen'e radıyallahü anh bakarak; "Benim bu oğlum seyyîddir, efendidir. Ümîd ederim ki, Allahü teâlâ, onun ile müslümanlardan iki fırkanın arasını bulur (yâni müslümanlardan iki fırka sulh ederler)" buyurdu. (İmâm-ı Rabbânî)

Hazret-i Ali buyurdu ki: Âlim, câhili hemen tanır, çünkü daha önce o da câhildi. Câhil âlimi tanımaz, çünkü daha önce âlim değildi. (Abdülvâhid bin Abdülganî)

Hazret :::


  1. Yüce kabul edilen kimselerin adlarının başına saygı, övme, yüceltme amacıyla getirilen unvan.

  2. Adı söylenmeyen bir kimseden söz edilirken kullanılan bir söz.

  3. Genellikle erkekler arasında senli benli konuşmada kullanılan bir seslenme sözü.

hazret ::: sayın , hazret

hazret ::: ‬sayın

hazret ::: hazret

hazret ::: (a. i. huzûr'dan. c. : hazerât) 1) [asıl mânâsı

hudret ::: (a. i.) 1) yeşillik, (bkz. : hudâret). 2) yeşil renklilik.

HAZRET :::

(Huzur. dan) Ön. Kurb. Pişgâh. * Hürmet maksadı ile büyüklere verilen ünvan; "Hazret-i Kur'an, Hazret-i Peygamber, Hazret-i Üstad, Paşa Hazretleri" gibi