Çağdaş Sözlük

halka ~ حلقه

Kamus-ı Osmani - halka ~ حلقه maddesi. Sayfa: 262 - Sira: 3

halka - حلقه

[ء]دائره شكلنده اولان شی : (بویون حلقه‌سی ، قاپو حلقه‌سی ، یوزوك حلقه‌سی ، زنجير حلقه‌سی ، قولالق حلقه‌سی) ، (حلقه‌ بكوش) = قولاغی حلقه‌لی . بر قاچ انسانك دائره شكلنده اجتماعی : (حلقهٔ درويشان ، حلقهٔ تدريس ، حلقهٔ فضلا) بو معناده لامك فتحيله‌ده تلفظی جائزدر . (حلقوی) = حلقه شكلنده ، اورته‌سی ، بوش تكرلك رسمنده ديمكدر : "خادم حلقه بكوش دری سادات كرام" "بندهٔ باركه جودی هزاران جلبی" (نظيم)

Kamus-u Osmani halka maddesi. osmanlıcada halka ne demek, halka anlamı manası, halka osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte halka hakkında bilgi. Arapça halka ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada halka anlamı

Kamus-i Osmani - حلقه halka ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

halka ~ حلقه güncel sözlüklerde anlamı:

HALKA ::: Ortası boş yuvarlak şekil. * Dâire şeklinde olan şey.

halaka ::: (a. i.) : (bkz. : halka).

halaka ::: (a. i. hâlik'ın c.) : berberler.

halka ::: (a. i.) : 1) ortası boş, yuvarlak şekil, dâire biçiminde olan şey.

halka-i âb-gûn ::: gökyüzü.

halka-i dürr ::: inci halkası, dizisi.

halka-i gîsû-yi müşg-efşân ::: misk saçan saçın kıvrımı.

halka-i şeh-per ::: büyük kanat halkası.

halka-i teslim ::: dervişlerin boyun eğme işareti olarak üzerlerinde bulundurdukları halka.

halka-i zikr ::: zikr, ibâdet halkası, ibâdet sırasında meydana gelen halka. 2) bir çeşit ufak,yağlı ve tuzlu simit,[kelime "halaka" şeklinde de kullanılmıştır].

halka-be-gûş ::: (a. f. b. s. c. : halka. Be-gûşân) : kulağı halkalı, kulağı halkalı, kulağı küpeli, mee. köle.

halka ::: daire, çember.

Halka :::


  1. Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember
    Örnek: Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı. F. R. Atay

  2. Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı.

  3. Değerli metallerden yapılan çember biçimindeki süs eşyası.

  4. Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim.

  5. Çember biçiminde dizilmiş topluluk.

  6. Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü vb. sebeplerle göz altında beliren koyuluk

  7. Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit
    Örnek: İstanbul fırınları çocuk bileği gibi ince halkalar yaparlardı. R. N. Güntekin

  8. Çember biçiminde olan.

halka ::: halka

halka ::: ‬halka

halaka ::: (a. i.) (bkz. : halka).

halaka ::: (a. i. hâlik'ın c.) berberler.

halka ::: kangal

HALKA :::

Ortası boş yuvarlak şekil. * Dâire şeklinde olan şey