Çağdaş Sözlük

dere ~ دره

Kamus-ı Osmani - dere ~ دره maddesi. Sayfa: 365 - Sira: 1

dere - دره

[ف] ايكی طاغ آراسنده واقع آچيق ، چوقور محل ، وادی طاغ آراسنده‌كی سيل آقان یر . (آقاردره) = اوفاق چای . (دره‌تپه) = دوز اولمایان اينشلی ، چيقشلی یر : (بلبل دره‌سی ، كاغد خانه‌دره‌سی ، قوربغه‌لی دره ) فارسيده (را) نك تشديديله‌ده استعمال اولنور : (دره آسمان) = كهكشان ، صامان اوغريسی دينيلن كواكب . (بيك دره‌دن صوكتيرمك) = قبول ايديلمیه‌جك شی ايچون بهانه سرد ايتمك . (دره‌دن تپه‌دن قونوشمق) = بوش ، هوایی لاف ايتمك . (دره اوتی) = بعض طعاملرله صلاطه‌لرده قوللانيلان اينجه یاپتراقلی بر نوع زرنه . نسبتنده (دری) دينيلير : (كبك دری) = دره ككلكی. "آقیور نور ، كورديكم دره‌دن" "آب واشجاری برق برق اولمش" (معلم ناجی)

شهر ، دروازهٔ جهان) . مع مافيه تخفيفيله (درواز) صورتنده دخی قوللانيلير . (دروازه كوش) = كنایه صورتيله قولاق دليكنه (دروازهٔ نوش ) = كذلك آغيزه اطلاق اولنور . "نته‌كيم اوله‌سالم بو حصارشيشه دیوارك" "كزند منجنيق فتنه‌دن دروازه و سوری" (نفعی)

Kamus-u Osmani dere maddesi. osmanlıcada dere ne demek, dere anlamı manası, dere osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte dere hakkında bilgi. Arapça dere ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada dere anlamı

Kamus-i Osmani - دره dere ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

dere ~ دره güncel sözlüklerde anlamı:

dere ::: (a. i.) : 1) sokma, arasına sıkıştırma. 2) gazeteye yazma. 3) toplama, biriktirme. 4) hattatların yazdıkları meşk tomarı. [Farsça'da, nakışlı kâğıda yazılmış yazı].

dırra ::: (a. i.) : 1) kırbaç, (bkz. : tâziyâne). 2) tura.

dürre ::: (a. i. c. dürer, dürrât) : büyük inci tanesi.

Dere :::


  1. Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu.

  2. Bu akarsuyun yatağı.

  3. İki dağ arasındaki uzun çukur.

  4. Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol.

  5. Boyu, beslenme teknesi ve aşırı taşkın dışında taşıdığı su niceliği ile en küçük akarsu.

derre ::: dere

dürre ::: iri inci

derre ::: ‬dere

dürre ::: ‬iri inci

dere ::: (a. i.) 1) sokma, arasına sıkıştırma. 2) gazeteye yazma. 3) toplama, biriktirme. 4) hattatların yazdıkları meşk tomarı. [Farsça'da, nakışlı kâğıda yazılmış yazı].

dırra ::: (a. i.) 1) kırbaç, (bkz. : tâziyâne). 2) tura.

dürre ::: (a. i. c. dürer, dürrât) büyük inci tanesi.

dere ::: akın, küçük çay, öz