dert ~ درد
Kamus-ı Osmani - dert ~ درد maddesi. Sayfa: 361 - Sira: 5


dert - درد
[ف] كدر ، غم ؛ تاسه ، قایغو ؛ مادی، معنوی انسانی متأذی وبيحصور ايدن هر درلو حالات . (دردناك) = درلی ، قایغولو . (درد مند) = درد صاهبی ، تاسهلی قایغولو . (دردناخن) = طیرناق ديبنده پيدا اولان طولامه ، ات یاران . (درددل) = كوݣل تاسهسی ، قایغوسی . بين العوام (علت) و (یومری) معنالرنده قوللانيلير : [دردسیاه] =
حمای محرقه دينيلن علت مهلكه . (دردلشمك ) = ايكی كيشی بربرينه حالنی اݣلاتوب قونوشمق . (دردلی) = علتلی : (بویݣدهكی دردی چيقارتمش ) (الله درد ويروب درمان آراتمهسين قول مشهور) "جام عشقن ايچدم اولدم درد ناك" "عرض ايچون كلدم خضوره سينه چاك" (لا) "درد دلی سویلنمیهجك رازصانيردم" (لا) "درد دله نسخهٔ شفاسݣ" "عالمده بر آیت خداسݣ" (فضولی) "شاد ايلدی درد مندی درمان" "فریاد ايدهجك دهان قالدی" (معلم ناجی) "ديردم : "بوده وار ايمش قدرده" "مادام كه دوشدی دل بودرده" (وله)
Kamus-u Osmani dert maddesi. osmanlıcada dert ne demek, dert anlamı manası, dert osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte dert hakkında bilgi. Arapça dert ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada dert anlamı
Kamus-i Osmani - درد dert ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
dert ~ درد güncel sözlüklerde anlamı:
derd ::: (f. i.) : 1) dert, gam, keder, kasavet, tasa, kaygı. 2) acı, ağrı, sızı.
derd-i demâdem ::: zaman zaman gelen dert.
derd-i derûn ::: gönül kaygısı.
derd-i dil ::: gönül tasası.
derd-i hired ::: akıl derdi.
derd-i ser ::: baş derdi; sıkıntı.
Dert :::
- Üzüntü
Örnek: Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır. Fakat akşam oldu mu derdi teper. H. E. Adıvar - Hastalık
Örnek: Hastayım derdime verem diyorlar. F. N. Çamlıbel - Ağrı.
- Sorun, kaygı
Örnek: Ne var ki dert evin satılması ile bitmeyecekti. T. Buğra - Ur.
- Genellikle çok önem verilen bir varlığın yitimi sonucunda duyulan üzüntü ya da sorunun yarattığı sıkıntı.T. : elem
derd ::: dert , ağrı , hastalık
dürd ::: tortu
derd ::: dert acı
derd ::: ağrı
dürd ::: tortu
dert ::: ağrı, çile, elem, gaile, hâl, kambur, kaygı, keder, kor, sorun, ur, üzüntü, yara