Alet ~ آلت
Kamus-ı Osmani - Alet ~ آلت maddesi. Sayfa: 38 - Sira: 4
Alet - آلت
[ء] ايشی كورمك ايچون قوللانيلان شی . واسطه، طاقم: "شیطان ونفسی كيدرایدن آلت شرور" (لا) "بنای دين ودنیا انتظامينه ايدوب آلت" (نابی) "دمكلوربرمتنكرده اولورآلت رزق" "عضو مقطوعی كبی سائل آفت زدهنك" (نورس) [سميع سككه سمعكه آلت یوق- سنان پاشا]
Kamus-u Osmani Alet maddesi. osmanlıcada Alet ne demek, Alet anlamı manası, Alet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Alet hakkında bilgi. Arapça Alet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Alet anlamı
Kamus-i Osmani - آلت Alet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
Alet ~ آلت güncel sözlüklerde anlamı:
aLET ::: Fakir. * Dağda ve tarlada yaptıkları künbet.
aLET ::: Bir işte veya bir san'atta kullanılan vasıta. Bir makinayı vücuda getiren ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri. * Sebeb, vesile, vesâit. * Edevat. Avadanlık.
âlet ::: (a. i. c. âlât) : 1) vâsıta. 2) avadanlık, (bkz. : edevat). 3) makine, aygıt.
âlet ::: bir iş veya sanatta kullanılan vasıta.
Alet :::
- Bir el işini veya mekanik bir işi gerçekleştirmek için özel olarak yapılmış nesne
Örnek: Alet işler, el övünür. Atasözü - Bir sanatı yapmaya, uygulamaya yarayan özel araç, aygıt
Örnek: Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum. F. R. Atay - Bir makineyi oluşturan ve işlemesine yardım eden parçalardan her biri.
- Hoş görülmeyen bir işe yardımcı veya aracı olmayı kabul eden kimse, maşa
Örnek: Birtakım teşebbüslerini gerçekleştirmesi yolunda onu bir alet gibi kullanıyor. Y. K. Karaosmanoğlu
âlet ::: araç , alet
âlet ::: araç
âlet ::: alet
âlet ::: vasıta
âlet ::: (a. i. c. âlât) 1) vâsıta. 2) avadanlık, (bkz. : edevat). 3) makine, aygıt.
âlet ::: avadanlık
âlet ::: makine
âlet ::: kılga
âlet ::: aygıt
âlet ::: hangise fizikî işi yerine yetirmek için tekniki vasıta
alet ::: araç, aygıt, cihaz, maşa
ÂLET :::