Çağdaş Sözlük

Ebdal ~ ابطال

Kamus-ı Osmani - Ebdal ~ ابطال maddesi. Sayfa: 56 - Sira: 10

Ebdal - ابطال

[ء] (بطال) جمعی. یكيتلر، جنكجی قهر‌مانلر. مفردی باشقه‌ معناده قوللانيلير: ابطال رجال . "اولدی پيرو عشيرت ابطالی" "هپسنك الده تيغ وكوپالی" (معلم ناجی)

Kamus-u Osmani Ebdal maddesi. osmanlıcada Ebdal ne demek, Ebdal anlamı manası, Ebdal osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Ebdal hakkında bilgi. Arapça Ebdal ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Ebdal anlamı

Kamus-i Osmani - ابطال Ebdal ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Ebdal ~ ابطال güncel sözlüklerde anlamı:

EBDAL ::: (Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Arapçada halkın lüzumlu işlerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar. O.S.)

ebdâl ::: (a. i. ve s.) : 1) dünyâ ile ilgisini kesip, Allah’a bağlanmış olan, derviş, [evliyadan 70 kişilik bir cemâat veya zümreye verilmiş bir addır. Efganistan'da bir Türk topluluğunun, Anadolu'da göçebe bir halkın adıdır. Aşırı Alevî olup kendilerine "Seyyid Gazi yetimleri", büyüklerine de "dede" derlerdi]. 2) aptal, şaşkın, alık, ahmak, budala [kelime, müfret gibi kullanılır; aslında "bedii" in cemidir].

ebtâl ::: (a. s. batt&Tın c.) : yiğitler, doğuşken erler.

ibtâl ::: (a. i.) : 1) boş, hükümsüz bırakma, bırakılma, bozma : boşa çıkarma. 2) lâğvetme, feshetme.

EBDaL ::: Ümmetim arasında her zaman kırk kişi bulunur. Bunların kalbleri İbrâhim'in (aleyhisselâm) kalbi gibidir. Allahü teâlâ onların sebebi ile kullarından belâları giderir. Bunlara Ebdâl denir. Onlar bu dereceye namaz ve oruç ile erişmediler. İbn-i Mes'ûd radıyallahü anh; "Yâ Resûlallah! Ne ile bu dereceye ulaştılar?" diye sorunca; "Cömertlikle ve müslümanlara nasîhat etmekle eriştiler" buyurdu. (Hadîs-i şerîf-Hilyet-ül-Evliyâ)

Ebdâllerin sayısının yedi, kırk veya yetmiş olduğu bildirilmiştir. (Seyyid Şerîf Cürcânî)

Ebdâllerin makâmını istiyen kimsenin hâlini düzeltmesi, nefsine uymaması lâzımdır. (Behâeddîn-i Buhârî)

EBED

ibtâl ::: geçersiz kılma , kaldırma , bozma

ebdâl ::: derviş , abdal

ebtal ::: yiğitler , cesurlar , döğüşken erler , insanın böğrü , en boş , boşuboşuna , çok batıl

ebdâl ::: ‬derviş

ebdâl ::: abdal

ibtâl ::: ‬geçersiz kılma

ibtâl ::: kaldırma

ibtâl ::: bozma

ebdâl ::: (a. i. ve s.) 1) dünyâ ile ilgisini kesip, Allah’a bağlanmış olan, derviş, [evliyadan 70 kişilik bir cemâat veya zümreye verilmiş bir addır. Efganistan'da bir Türk topluluğunun, Anadolu'da göçebe bir halkın adıdır. Aşırı Alevî olup kendilerine

ebtâl ::: (a. s. batt&Tın c.) yiğitler, doğuşken erler.

ibtâl ::: (a. i.) 1) boş, hükümsüz bırakma, bırakılma, bozma : boşa çıkarma. 2) lâğvetme, feshetme.

EBDAL :::

(Bedil veya Bedel. C.) Evliyâdan, ziyâde nuraniyyet kazanmış olanlar. Evliyâ zümresinden bir cemaat. Arapçada halkın lüzumlu işlerinin tasarrufuna memur bir cemaata denir. (Mâsivâ alâkasından mücerret ve Cenab-ı Hakk'ın muhabbetinde fâni ve müstağrak olan zâtlar. O.S.)