Çağdaş Sözlük

İcazet ~ اجازت

Kamus-ı Osmani - İcazet ~ اجازت maddesi. Sayfa: 234 - Sira: 8

İcazet - اجازت

[ء] اذن، رخصت، برماده‌نك جوازينه رأی ويرمك ، طلبه‌نك اكمال تحصيل ايتديكنی تصديق ايدوب دستور ويرمك . اكثریا

حسن خطدن مأذون اولنلرله علوم عربیه‌ده اكمال تحصيل ايدن طلبهٔ علوم حقلرنده استعمال اولونور. مثلا

Kamus-u Osmani İcazet maddesi. osmanlıcada İcazet ne demek, İcazet anlamı manası, İcazet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte İcazet hakkında bilgi. Arapça İcazet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada İcazet anlamı

Kamus-i Osmani - اجازت İcazet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

İcazet ~ اجازت güncel sözlüklerde anlamı:

iCAZET ::: İzin. Müsaade. Şehadetname. Diploma. "Olur" demek. Destur vermek. İlmî ehliyet. Reva görmek.

icazet ::: (a. i.) : 1) izin, ruhsat. 2) diploma.

icâzet-i kavliyye ::: huk. bir kimsenin bir şey hakkında : "izin verdim" demesi.

icâzet-i küllî ::: [evvelce] Osmanlı serdarlarına ve sefirlerine musâlaha, muahede akdi ve şâir işler hakkında verilen me'zûniyet.

ieâzet-i lahika ::: huk. bir kimsenin önce izni olmadığı halde, yapıldıktan sonra bir şeyi kabul ve tasdik etmesi.

icâzet ::: izin.

iCaZET ::: İcâzet verilecek talebenin bâtınının (kalbinin) iyi hâllere kavuşmuş olması, kötü huylardan temizlenmiş, iyi huylarla süslenmiş olması, sabr, tevekkül (sebeplere yapıştıktan sonra, işini Allahü teâlânın taktirine bırakma), kanâat, rızâ, teslîmiyet sâhibi olması ve dünyâya düşkün olmaması lâzımdır. (Abdullah-ı Dehlevî)

iCaZET ::: İcâzet verilecek talebenin bâtınının (kalbinin) iyi hâllere kavuşmuş olması, kötü huylardan temizlenmiş, iyi huylarla süslenmiş olması, sabr, tevekkül (sebeplere yapıştıktan sonra, işini Allahü teâlânın taktirine bırakma), kanâat, rızâ, teslîmiyet sâhibi olması ve dünyâya düşkün olmaması lâzımdır. (Abdullah-ı Dehlevî)

İcazet :::


  1. İzin, onay, onaylama.

  2. Diploma.

  3. onay. ~ vermek: onaylamak.

icâzet ::: diploma , izin , mezuniyet belgesi

icâzet ::: ‬izin

icâzet ::: mezuniyet belgesi

icâzet ::: diploma

icazet ::: Müsaade, ruhsat, mümeyyiz küçüklerin kendiliklerinden yaptıkları borçlandırıcı işlemleri velî veya vasîlerince sonradan verilen izin, müsaade.

İcazet ::: İzin; ruhsat, diploma

icazet ::: diploma, izin, müsaade, onay

icazet :::

izin; onay; ruhsat, diploma

İCAZET :::

İzin. Müsaade. Şehadetname. Diploma. "Olur" demek. Destur vermek. İlmî ehliyet. Reva görmek