işkence ~ اشنجه
Kamus-ı Osmani - işkence ~ اشنجه maddesi. Sayfa: 367 - Sira: 2
işkence - اشنجه
[ف] عذاب ، اذیت بعضا نظمده همزه اسقاط اولونور . [ وقتيله اورویاده با خصوص اسپانیانده انكيز یبسیون مأمورلری درلو درلو اشكنجه آلتلری استعمال ايدرلردی ، انكيز بیورلر ابليسی مبهوت ايدهجك صورتده او قدر دلسوز اشكنجه ترتيب واجرا ايدرلردیكه مشاهده ايدنلرك تویلری اورپرمهمك ، كوزلری یاشارمامق قابل دكلدی . ] "بو شكنجه وعتابه بوقدر نهدن سزایز" (فراقی) "اكثر سوزی طالب وكليمك" "اشكنجهسی طبع مستقميك" (لا) "مترك ايدی آلت شكنجه" (نابی)
Kamus-u Osmani işkence maddesi. osmanlıcada işkence ne demek, işkence anlamı manası, işkence osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte işkence hakkında bilgi. Arapça işkence ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada işkence anlamı
Kamus-i Osmani - اشنجه işkence ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
işkence ~ اشنجه güncel sözlüklerde anlamı:
işKENCE ::: F. Eziyet, azab.
işkence ::: (f. i.) : eziyet, azap.
İşkence :::
- Bir kimseye maddi veya manevi olarak yapılan aşırı eziyet.
- Düşüncelerini öğrenmek amacıyla birine uygulanan eziyet
Örnek: Ona, evimize niçin geldiğini sormak işkencesini de yaptım. S. F. Abasıyanık - Aşırı gerginlik, sıkıntılı durum, azap
Örnek: Beklemek işkencesi yüreğini fena didiklemeye başladı. P. Safa - Vidalı bir tür sıkıştırma aracı.
işkence ::: acı verme , eziyet etme
işkence ::: acı verme
işkence ::: eziyet etme
işkence ::: (f. i.) eziyet, azap.
işkence ::: azap
İŞKENCE :::