inkisar ~ انكسار
Kamus-ı Osmani - inkisar ~ انكسار maddesi. Sayfa: 485 - Sira: 11


inkisar - انكسار
[ء] قيرلمق . لسانمزده بو معناده حقيقی ومجازی اولهرق ايكی صورتله استعمال اولونور . مثلا (انكسار مرات ؛ انكسار كوزه ، آیینهنك انكساری) دينيلديكی كبی (انكسار خاطر ، قلب عاشقك انكساری ) ده دينيلير : [آوان محاصره برای قدر اوزامش وعصاتك برقاچ محاربهده تپهلنملری حسبيله سورتلرينه انكسار طاری اولمش بولنديغندن - قتيبه - مشاهير اسلام] "انكسار اهل دل ايتمز قبول التیام" (عبد الله وصاف)
"آب حیوان اولسهده وصلك كتيرمم یادمه" "خيلی دمدر شيشهٔ خاطرد. واردر انكسار" (شيخ الاسلام یحیی) "یارك تجلیاتنی صدكونه ايلهین" "آبينهٔ دلمده اولان انكساردر" (بهایی) "اول مرد ايله دوشمز انكسارك" "آیینه سيدر جمال یارك" (شيخ غالب) "انكسار خاطره جرأت ايدن نادانلرك" "شیشهٔ قلبن خدا ايتسون قرين انكسار" تركجهده (انكسار) بددعا مقامنذه یعنی الله شویله فنا ايتسون ، الله بویله پريشان ايتسون معناسنده قوللانيلير : [هرچوجق ابو ینندن انكسار آلمامغه چاليشمهليدر ، فقرانك انكساری آدمی پريشان ايدر] "پك ديزكين ايتمه خلق ايدييور انكسار طور" (معلم ناجی) "انكساری یتشور قاصر ايسه" "انتقامه چايشور قادر ايسه" (نابی)
Kamus-u Osmani inkisar maddesi. osmanlıcada inkisar ne demek, inkisar anlamı manası, inkisar osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte inkisar hakkında bilgi. Arapça inkisar ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada inkisar anlamı
Kamus-i Osmani - انكسار inkisar ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
inkisar ~ انكسار güncel sözlüklerde anlamı:
iNKiSAR ::: Kırılma. Gücenme. * Beddua ve lânet okuma. * Şikeste olma.
inkisar ::: (a. i. kesr'den.) : 1) kırılma. 2) gücenme. 3) beddua, ilenç. 4) fiz. kırılma, fr. refraction.
inkisar ::: kırılma.
iNKiSaR ::: Ben, kalbleri benim için inkisârda olanların yanındayım. (Hadîs-i kudsî-Keşf-ül-Hafâ)
Ehl-i sünnet âlimleri buyuruyorlar ki, Allahü teâlâ ilim ve kudret gibi bütün sıfatlarından kullarına biraz ihsân buyurmuştur. Fakat, yalnız üç sıfatı kendine mahsûstur. Bu üç sıfatı hiçbir mahlûkuna vermemiştir. Bunlar; kibriyâ, ganî olmak ve yaratmak sıfatlarıdır. Kibriyâ, büyüklük, üstünlük demektir. Ganî olmak, başkalarına muhtâç olmamak, her şey O'na muhtaç olmak demektir. Buna karşılık kullarına üç aşağı sıfat vermiştir. Bunlar da, zül (aşağılık) ve inkisâr ile ihtiyâç ve fâni olmak, yok olmaktır. Bunun için kula kibirlenmek yakışmaz. En büyük günâhtır. Hadîs-i kudsîde; "Azamet ve kibriyâ bana mahsustur. Bu iki sıfatta, bana ortak olmak isteyenlere, çok acı azâb ederim" buyruldu. (Osman bin Nâsır)
İnkisar :::
- Kırılma.
- Gücenme, gönlü kırılma.
- İlenme, ilenç.
inkisâr ::: kırılma , ilenme , beddua etme
inkisâr ::: ilenme
inkisâr ::: beddua etme
inkisâr ::: kırılma
inkisar ::: (a. i. kesr'den.) 1) kırılma. 2) gücenme. 3) beddua, ilenç. 4) fiz. kırılma, fr. refraction.
İNKİSAR :::