Çağdaş Sözlük

baz ~ باز

Kamus-ı Osmani - baz ~ باز maddesi. Sayfa: 68 - Sira: 4

baz - باز

[ف] طوغان دينيلن شكاری قوش : [شهباز] -شاهين ، [باز سفيد] = بیاض طوغان ، چاقر رنكلی طوغان كه تركيده (طویغون) ديرلر . كنایة كونشه اطلاق اولونور . "بازدار ، بازكار " = طوغانجی ، آوجی‌ ديمكدر . [باز بالا پرواز] = یوكسك اوچان طوغان ديمكدر كه كنایة اقتداری خارجنده شيلره قاريشان ، یاخود اویله ايشلری كورمك ادعاسنده بولونان شارلانانلر حقنده ايراد اولونور : "ايلر تذروی نيچهٔ غدرنده بازخوار" (لا ادری) آچيق معناسنی افاده ايدر ولسانمزده دخی قوللانيلير : "هركدایه‌دركه اميدی باز ايتمك نه‌دن" (شيخ غالب) "دهنك ايله‌مه شاشقين كبی باز" (وهبی) (بازيدن) مصدرندن اسم فاعل اولان [بازنده] كبی "اویناییجی " معناسنه‌در . مثلا [قمارباز ، حقه‌باز ، آتشباز ، دلباز ، جانباز ] كبی .برنجی معناده عربلرده قوللانيلير . حتی بو لفظی [ابواز] [بيزان ] دیه جمعلنديررلر : [تميمۀكریبان شجاعتمز اولان كيسهٔ فشنكلر وایچنده‌كی كروههٔ

اسربیه ارباب نشوه بزمنده موسيقار مجلس افروز ومهرهٔ حقه‌بازان ديده‌ دوز اولمه‌دن غیری‌دهانه ايشه یارار- شفيقنامه] "همراه اوله‌ماز آنݣله‌ یاران" "شهباز ايله صعوه اولماز اقران" (لا) "یمن انصافكله صحراده یورر آهووشير" "فيض عدلكله طوتار‌باز ايله كنجشك آشیان" (اسكدارلی حقی) "بيك خوف ايله چشم جانی بازایت" "انجام بلادن احترا زایت" (شيخ غالب) "قبضهٔ تيغه ايدوب شمشير بازان وضع‌ید" "فرطرسنده‌دديردی مريخ الحسد" (سروری)

Kamus-u Osmani baz maddesi. osmanlıcada baz ne demek, baz anlamı manası, baz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte baz hakkında bilgi. Arapça baz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada baz anlamı

Kamus-i Osmani - باز baz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

baz ~ باز güncel sözlüklerde anlamı:

BaZ ::: f. Doğan. Yırtıcı kuş. Av kuşu. * Açık. * Ayırma. Temyiz etme. * İniş.

BAZ ::: f. Yeniden, tekrar oynatan, oynayan, geri ve arka tarafa doğru... gibi manalara gelir. Kelimenin sonuna veya baş tarafına getirilerek kullanılan bir "ek" dir. Meselâ: Ateşbâz : Ateşle oynayan.

baz ::: bec

"); bâz ::: (. zf.) : 1) geri, gerisin geriye. 2) tekrar, yeniden.

bâz ::: (f. i.) : 1) doğan [kus], şehbaz, şahin. 2) s. açık. Ser-bâz : başı açık. 3) s. oy natıcı, oynıyan. Âteş-bâz : ateşle oynıyân; Cân-bâz : canı ile oynıyan, canbaz, fr. acrobate. Kumar-bâz : kumar oynıyan, kumarcı.

bâz-ül-Eşheb ::: Hz. Abdül-Kadir-i Geylânî'nin lâkabı.

bâz ::: oynayan, yapan.

Baz :::


  1. Temel, esas.

  2. Taban.

  3. Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde, esas.

  4. 1. Herhangi bir şeyin temeli veya en küçük parçası, bileşiğin ana maddesi. 2. Kimyada tuzun asit olmayan kısmı veya tuzların oluşumu için asitlerle birleşmiş madde veya bir çözeltide hidrojen iyonu (proton) alan madde.İng.: base Biyo

bâz ::: açık , tekrar , doğan , oynayan

bâz ::: ‬tekrar

bâz ::: açık

bâz ::: doğan

bâz ::: (. zf.) 1) geri, gerisin geriye. 2) tekrar, yeniden.

baz ::: temel

BAZ :::

f. Yeniden, tekrar oynatan, oynayan, geri ve arka tarafa doğru... gibi manalara gelir. Kelimenin sonuna veya baş tarafına getirilerek kullanılan bir "ek" dir. Meselâ: Ateşbâz : Ateşle oynayan

BÂZ :::

f. Doğan. Yırtıcı kuş. Av kuşu. * Açık. * Ayırma. Temyiz etme. * İni