pas ~ پاس
Kamus-ı Osmani - pas ~ پاس maddesi. Sayfa: 289 - Sira: 13
pas - پاس
[ف] كيجهنك سكز قسمندن برينه اطلاق اولونور. بو
مناسبتله بكجی سنه [پاسدار ، پاسبان] دينيلير. حفظ وحراست معناسنه كلير. غم ، كدر ، كوكل اوزونتیسی ، ايچ صيقينتیسی ديمكدر. (پاسلی) = فنا اولمش ، بوزولمش ، كيزلنمش . صوك معنا اعتباريله تركجهده كير بوزوق معناسنده قوللانيلمشدر. (پاسلانمق) = كيرلنمك ، كيرطوتمق : [پاسداریٔ شهر ايله نبات ونسوان وصبیانلری یاننده محافظهجی آليقومهلريله -شفيقنامه]
Kamus-u Osmani pas maddesi. osmanlıcada pas ne demek, pas anlamı manası, pas osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte pas hakkında bilgi. Arapça pas ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada pas anlamı
Kamus-i Osmani - پاس pas ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
pas ~ پاس güncel sözlüklerde anlamı:
PAS ::: f. Gecenin sekizde biri. * Gözetleme, bekleme. * Keder, hüzün, gam. * İç sıkıntısı.
"); pâs ::: (f. i.) : 1) gecenin sekizde biri. 2) bekleme, gözetleme. 3) gam, keder, gönül üzüntüsü, iç sıkıntısı.
pas ::: paz
Pas :::
- Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde
Örnek: Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu. S. F. Abasıyanık - Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler.
- Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı.
- Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka, bar.
- Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi.
- Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz.
- bk. periyodik asit Schiff reaksiyonu
pas ::: gecenin sekizde biri , gözetleme , bekleme , keder , hüzün , gam , iç sıkıntısı
pâs ::: (f. i.) 1) gecenin sekizde biri. 2) bekleme, gözetleme. 3) gam, keder, gönül üzüntüsü, iç sıkıntısı.
PAS ::: Para aminosalisilik asit; bir anti tüberküloz ilacı.
pas ::: küf
PAS :::