Çağdaş Sözlük

Takrir ~ تقریر

Kamus-ı Osmani - Takrir ~ تقریر maddesi. Sayfa: 129 - Sira: 8

Takrir - تقریر

[ء]یرلشدرمك ، یرلشديرلمك ، ثابت قيلمق : [هر كونكی درسی ذهنده تقريره چالشمه‌ليدر) شفاهی افاده ، بیان ديمكدر : (تقرير دعوی ، حكایه‌نك تقريری) ، (حسن تقرير) = سلاستله ، طاتلی وكوزل بر طرزده سویله‌مك ديمكدر . بو معناده جمعی (تقريرات) در. بر ماده‌یه دائر یازيلان مقاله رسمیه . (سفيرك كوندرديكی تقرير ، مدير طرفندن ويريلن تقرير) بو معناده جمعی (تقارير ) در. (تقاريرلك كاغد) = بیوك تذكره‌لك كاغدكه اقلام رسمیه‌ده قوللانيلير . "شيخه باق كتم عدمدن دیو تقرير ايلر" "بيلماز اما كه نه‌در معنی اخفای عدم" (عاكف پاشا) "حال دلی اول آفته تقريره نه حاجت" "بر واقعه كيم خير اوله تعبيره نه حاجت" (عارف)

Kamus-u Osmani Takrir maddesi. osmanlıcada Takrir ne demek, Takrir anlamı manası, Takrir osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Takrir hakkında bilgi. Arapça Takrir ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Takrir anlamı

Kamus-i Osmani - تقریر Takrir ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Takrir ~ تقریر güncel sözlüklerde anlamı:

TAKRiR ::: İyi ifade etmek. Bildirmek. * Ağzından anlatmak. * Yerleştirmek. Kararlaştırmak. Yerini belirtmek. * Resmî olarak yazı ile bildirmek. * Tapuda, mülkünü başkasına sattığını bildirmek. * Siyasî nota.

takrîr ::: (a. i. karâr'dan. c. : takrîrât,tekarîr) : 1) yerleştirme, yerleştirilme. 2) sağlamlaştırma, sağlamlaştırılma. 3) anlatma, anlatış. 4) "önerge, resmî olarak yazı ile bildirme. 5) siyâsî nota. 6) tapuda mülkünü başkasına sattığını söyleme. 7) [eskiden] resmî dâirelerden, sâdece mühürlenmiş olarak Bâbiâliye gönderilen yazı. Hüsn-i takrîr : maksadı, açık ve güzel bir ifâde ile bildirme.

takrîr-i âlî ::: tar. sadrâzam tarafından pâdişâha yazılan yazı.

takrîr-i nebî ::: Hz. Muhammed (Aleyhisselâm)'in, ümmetinden bir söz veya iş sudûrunu görüp te nehyetmiyerek sükûtetmesi.

takrîr-i sükûn kânunu ::: 4 mart 1925 de Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından tahriklere ve tahrikçilere karşı çıkartılan bir kanun.

takrir ::: anlatma, kararlaştırma.

TAKRiR ::: Pâdişâhın huzûrunda yapılan huzur dersleri; Ramazan ayının ilk gününden başlamak ve sekiz derste sona ermek üzere, "mukarrir" adı verilen zamânın tanınmış âlimleri tarafından takrîr olunurdu. (Abdurrahmân Şeref)

Takrir :::


  1. Yerleştirme, yerleştirilme.

  2. Anlatma, anlatış, ders verme
    Örnek: Dersi kitaptan mı takip ediyorlar, yoksa takrirden mi? H. Taner

  3. Önerge.

  4. Tapu dairesinde taşınmaz malını başkasına sattığını veya ipotek ettiğini söyleme.

Takrîr ::: Önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

takrîr ::: yerleştirme , anlatma

takrir ::: ifade etme , bildirme , anlatma , kararlaştırma , iyi ifade etmek , bildirmek , ağzından anlatmak , yerleştirmek , kararlaştırmak , yerini belirtmek , resmi olarak yazı ile bildirmek , tapuda , mülkünü başkasına sattığını bildirmek , siyasi nota

takrîr ::: ‬yerleştirme

takrîr ::: anlatma

takrîr ::: önerge

takrîr ::: sağlama

takrîr ::: (a. i. karâr'dan. c. : takrîrât,tekarîr) 1) yerleştirme, yerleştirilme. 2) sağlamlaştırma, sağlamlaştırılma. 3) anlatma, anlatış. 4)

Takrîr ::: Önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

takrir ::: önerge, yerleştirme

takrir :::

takrîr : önerge; anlatma; anlatış; tapuda malını sattığını veya ipotek ettiğini söyleme

TAKRİR :::

İyi ifade etmek. Bildirmek. * Ağzından anlatmak. * Yerleştirmek. Kararlaştırmak. Yerini belirtmek. * Resmî olarak yazı ile bildirmek. * Tapuda, mülkünü başkasına sattığını bildirmek. * Siyasî nota