Çağdaş Sözlük

teyemmüm ~ تيمم

Kamus-ı Osmani - teyemmüm ~ تيمم maddesi. Sayfa: 175 - Sira: 14

teyemmüm - تيمم

[ء] صو بولنمديغی تقديرده وجه شرعی اوزره طوپراقله آبدست آلمق ، یوزایله ديرسكه وارنجه‌یه قدر اللره طوپراق مسح ايتمك : "صو بولنماز‌سه ضرورتده تميم جائز" (غباری)

Kamus-u Osmani teyemmüm maddesi. osmanlıcada teyemmüm ne demek, teyemmüm anlamı manası, teyemmüm osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte teyemmüm hakkında bilgi. Arapça teyemmüm ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada teyemmüm anlamı

Kamus-i Osmani - تيمم teyemmüm ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

teyemmüm ~ تيمم güncel sözlüklerde anlamı:

TEYEMMüM ::: Kasd. * Fık: Su bulunmadığı veya su bulunup da kullanılması mümkün olmadığı takdirde temiz olan toprak cinsinden bir şey ile, abdestsizliği veya gusülsüzlüğü -hadesi- gidermek maksadiyle yapılan bir ameliyedir.

teyemmüm ::: (a. i. c. : teyemmümât) : su bulunmıyan yerlerde, su bulunmasına imkân olmıyan hallerde niyet ederek abdest veya gusül yerine kaim olmak üzere (kum, toprak, tuğla gibi) arz cinsinden bir şeye iki defa ellerin iç kısmını sürerek fazla tozu silkeledikten sonra birinci defasında yüzü, ikinci defasında sol elin içîle sağ kolu, sağ elin içîle de sol kolu sığama, [sağa, sola, ileriye, geriye dörder bin adımlık mesafede su bulunmadığı takdirde teyemmüm caiz olur]

teyemmüm ::: su yoksa toprakla temizlenme.

TEYEMMüM ::: Hicretin beşinci senesinde Benî Müstalak Gazvesi sırasında mücâhidler yâni Eshâb-ı kirâm su bulamadıkları için bir sabah namazını kılamama tehlikesi ile karşı karşıya kalmışlardı. Bunun üzerine teyemüm ile ilgili âyet-i kerîme nâzil oldu (indi). Meâlen; "Su bulamadığınız zaman temiz toprağa teyemmüm ediniz" buyruldu. (Mâide sûresi: 6) (Senâullah Dehlevî)

Teyemmüm, suyu bulamadığı zaman müslümanın temizliğidir. (Hadîs-i şerîf-Nîmet-i İslâm)

Gusül (boy) abdesti alınca, soğuktan ölmek veya hasta olmak tehlikesi varsa, şehirde dahî olsa, hamam parası yoksa ve başka çâre bulamazsa, gusül abdesti için teyemmüm eder. (Tahtâvî, M. Zihni Efendi)

Hastanın, abdest veya gusül ile veya hareket etmekle, hastalığının artacağı veya iyi olması uzayacağı, kendi tecrübesi ile veya mütehassıs ve açıkça günâh işlemeyen müslüman bir doktorun söylemesi ile anlaşılırsa, teyemmüm eder. (İbn-i Âbidîn, Tahtâvî)

Teyemmüm ile namaz kılmak ancak Muhammed aleyhisselâmın dînine mahsustur. (Kutbüddîn-i İznikî)

Teyemmüm :::


  1. Su bulunmayan yerde su niyetiyle toprak, kum vb. şeylerle abdest alma
    Örnek: Ya kuma yüzükoyun devrilip ettiğin halt ne idi, teyemmüm mü? F. R. Atay

teyemmün ::: uğur sayma

teyemmüm ::: kast , su bulunmadığı veya bulunup ta kullanılması mümkün olmadığı takdirde temiz toprak cinsinden bir şeyle abdestsizliği veya gusülsüzlüğü giderme işi , su yoksa toprakla temizlenme , kasd , fık: su bulunmadığı veya su bulunup da kullanılması mümkün olmadığı takdirde temiz olan toprak cinsinden bir şey ile , abdestsizliği veya gusülsüzlüğü -hadesi- gidermek maksadiyle yapılan bir ameliyedir

teyemmüm ::: (a. i. c. : teyemmümât) su bulunmıyan yerlerde, su bulunmasına imkân olmıyan hallerde niyet ederek abdest veya gusül yerine kaim olmak üzere (kum, toprak, tuğla gibi) arz cinsinden bir şeye iki defa ellerin iç kısmını sürerek fazla tozu silkeledikten sonra birinci defasında yüzü, ikinci defasında sol elin içîle sağ kolu, sağ elin içîle de sol kolu sığama, [sağa, sola, ileriye, geriye dörder bin adımlık mesafede su bulunmadığı takdirde teyemmüm caiz olur]

TEYEMMÜM :::

Kasd. * Fık: Su bulunmadığı veya su bulunup da kullanılması mümkün olmadığı takdirde temiz olan toprak cinsinden bir şey ile, abdestsizliği veya gusülsüzlüğü -hadesi- gidermek maksadiyle yapılan bir ameliyedir