Çağdaş Sözlük

Cevher ~ جوهر

Kamus-ı Osmani - Cevher ~ جوهر maddesi. Sayfa: 216 - Sira: 9

Cevher - جوهر

[ء]اصلی فارسی "كوهر" در . بر قاچ معناده مستعملدر . (١) ارباب حكمت اصطلاحنجه بنفسه قائم وموضوع مقومدن مستغنی موجود، شيدر . متكلمين عندنده متحیز بالذاتدركه مقابلی عرضدر

قاموس بو صورتله كوسترييور . (٢) اصل ، مایه ، جبلت : (جوهر قابليت ، جوهر استعداد) "هنر‌در كوسترش آدمده اصل جوهر آكلانماز" "اولور نقش نكين ظاهر نه‌در انكشتر آكلانماز" (شريف) "شخصك استعدادی لطف پیكرندن بلليدر " "كيمیای قابليت جوهرندن بلليدر " (نائلیٔ قديم) "جانمك جوهری اول لعل شكر باره‌فدا" "عمرمك حاصلی اول شیوهٔ رفتاره فدا" (فضولی) (٣) ذيقيمت احجار . الماس ، زمرد، یاقوت وسائره كبی . ه ٨جوهر فروش ، جوهری) = جوهر صاتان (٤) اكثریا اسكی خراسان وشام معمولی قيليجلرك دميرلرنده كوريلن سیاه وبیاض طالغه‌لی بنكلر ، خطلر : (تيغ جوهردار ، سيف جوهردار) (٥) نقطه‌لی حرف : (تاريخ جوهردار ، تاريخ جوهر‌ين) =ابجد حسابنجه یالكز نقطه‌لی حرفلری حساب ايديله‌رك سویله‌نيلن تاريخ . (جوهر فرد) = جسمی تركيب ايدن نا‌قابل انقسام اجزانك هر بری . (جوهره) = تك جوهر ، بر دانه جوهر ديمكدر . جمعی اولان (جواهر) اكثریا اوجنجی معناده قوللانيلير . "بویله جوهر وار المده نيله‌یم دنیایی بن" "باشنه چالسون فلك آیینهٔ اسكندری" (نفعی)

Kamus-u Osmani Cevher maddesi. osmanlıcada Cevher ne demek, Cevher anlamı manası, Cevher osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte Cevher hakkında bilgi. Arapça Cevher ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada Cevher anlamı

Kamus-i Osmani - جوهر Cevher ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..

Cevher ~ جوهر güncel sözlüklerde anlamı:

CEVHER ::: Bir şeyin özü, esası. * Kıymetli taş. * Çelik üzerindeki nakış. * Edb: Noktalı harf. * Yalnız noktalı harflerin ebcedîsi hesab edilerek yazılan manzum tarih. * Harflerin noktası. * Fls: Varlığı kendinden olan, var olmak için kendi dışında başka birşeye muhtaç olmayan varlık. Allah'a inanan filozoflar iki çeşit cevher kabul etmişlerdir. Yaratıcı cevher, Allah. Yaratılmış cevher, madde, ruh. Allah'ı cevher olarak vasıflandırmak noksan bir anlayıştır. Çünkü cevher Allah'ın sıfatlarından "kıyam-ı binefsihi: varlığı kendinden olan" sıfatını belirtebilir. Allah'ı sıfatları ve isimleriyle tanımak icab eder. Maddeci filozoflar cevher olarak yalnız maddeyi kubul ederler. Oysa madde Allah'ın yarattığı âlemlerden sadece biridir. Fizik ilmi maddenin enerjiye ve enerjinin maddeye dönüştüğünü göstermiştir. Madde de enerji de belli kanunlara bağlıdır. Kanun varsa kanun koyucu da vardır. Madde ve enerjiye hakim olan ve kanunları koyan, madde ve enerjiyi yaratan Allah'dır.

cevher ::: öz, kıymetli taş, atom.

CEVHER ::: Araz, sıfat demektir. Cevher üzerinde bulunur. Yalnız başına bulunmaz. (Seyyid Şerif)

2) Kıymetli, işlenebilir mâden. Mecâz olarak insanın istidâdı, yetişmeye elverişli olması manasına da kullanılır.

Yavrum o zamanki tövbenin, bağlılığın bir netice vermediğini sen de biliyorsun. Çünkü, Allahü teâlâyı seven ve unutmayanlardan uzak kalman, o seâdet tohumunun açılıp büyümesine mâni oldu. Fakat, o tohumun çürümemiş olması, bu yavrunun yetişmeye elverişli nefis bir cevher olduğunu göstermektedir. (İmâm-ı Rabbânî)

CEVHER ::: Araz, sıfat demektir. Cevher üzerinde bulunur. Yalnız başına bulunmaz. (Seyyid Şerif)

2) Kıymetli, işlenebilir mâden. Mecâz olarak insanın istidâdı, yetişmeye elverişli olması manasına da kullanılır.

Yavrum o zamanki tövbenin, bağlılığın bir netice vermediğini sen de biliyorsun. Çünkü, Allahü teâlâyı seven ve unutmayanlardan uzak kalman, o seâdet tohumunun açılıp büyümesine mâni oldu. Fakat, o tohumun çürümemiş olması, bu yavrunun yetişmeye elverişli nefis bir cevher olduğunu göstermektedir. (İmâm-ı Rabbânî)

Cevher :::


  1. Bir şeyin özü, maya, gevher
    Örnek: Şu kuvvetin, cevherin sırrını öğrenmek için soruyorum. S. F. Abasıyanık

  2. Değerli süs taşı, mücevher.

  3. İyi yetenek
    Örnek: Avrupa aristokratı, cevheri tükenmeye yüz tutmuş bir insandır. P. Safa

  4. Töz.

  5. İçindeki metal ya da yarımetallerin çeşitli yöntemlerle ayrılabileceği doğal bileşikler ve mineraller.İng.: ore Fr.: minéraux Alm.: Erz

cevher ::: öz , bir şeyin özü , mücevher , kıymetli taş

cevher ::: ‬mücevher

cevher ::: öz

cevher ::: elmas

Cevher ::: Maya; öz; değerli taş; elmas

Cevher ::: Maya; öz; değerli taş; elmas

cevher ::: asıl, cevahir, maya, mücevher

cevher :::

maya; öz; değerli taş; elmas

CEVHER :::

Bir şeyin özü, esası. * Kıymetli taş. * Çelik üzerindeki nakış. * Edb: Noktalı harf. * Yalnız noktalı harflerin ebcedîsi hesab edilerek yazılan manzum tarih. * Harflerin noktası. * Fls: Varlığı kendinden olan, var olmak için kendi dışında başka birşeye muhtaç olmayan varlık. Allah'a inanan filozoflar iki çeşit cevher kabul etmişlerdir. Yaratıcı cevher, Allah. Yaratılmış cevher, madde, ruh. Allah'ı cevher olarak vasıflandırmak noksan bir anlayıştır. Çünkü cevher Allah'ın sıfatlarından "kıyam-ı binefsihi: va