dehşet ~ دهشت
Kamus-ı Osmani - dehşet ~ دهشت maddesi. Sayfa: 381 - Sira: 1

dehşet - دهشت
[ء]عقلی شاشيتهجق مرتبهده قورقنج اولمه ، زیاده قورقنج اولش : (دهشتلی دݣيز ، دهشتلی آتش ، دهشتلی فورطنه ، دهشتلی برارسلان) عقله شاشقينلق ويرهجك صورتده قورقمه ، قورقو : "سیارهدن هیاكل نور آصدی بو بننه" "قيلدی سپهری دهشت شمشيری بی قرار" (نوعی) "قالدم شو جهانده زار وتنها" "سيرانكهم اولدی كوه وصحرا" "اول شیٔكه جستجو ايدردم" "آنللردهده بولمایوب دريغا" "بر دهشت بی هسابه دوشدم" (اكرم)
Kamus-u Osmani dehşet maddesi. osmanlıcada dehşet ne demek, dehşet anlamı manası, dehşet osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte dehşet hakkında bilgi. Arapça dehşet ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada dehşet anlamı
Kamus-i Osmani - دهشت dehşet ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
dehşet ~ دهشت güncel sözlüklerde anlamı:
DEHşET ::: Korkup kaçılacak şey. Ürkmek, şaşmak. Korku ve telâş içinde olmak.
dehişt ::: (f. i.) : birlik, ittihat, ittifak, bir tarzda hareket.
dehşet ::: (a. i.) : 1) şaşma. 2) korku ve telâş gösterme, ürkme. 3) akla şaşkınlık verecek surette korkma, korku.
dehşet ::: ruhu birden kaplayan korku.
Dehşet :::
- Bir tehlike veya korkunç bir şey karşısında duyulan ürküntü, yılgı
Örnek: Olduğum yerde korkudan ve dehşetten donmuştum. S. F. Abasıyanık - Olağanüstü
Örnek: Sen büyüdükçe dehşet bir şey oluyorsun. R. N. Güntekin - Olağanüstü şeyler karşısında şaşma anlatan bir söz.
dehşet ::: korku , ürkme , korkma , ruhu birden kaplayan korku , korkup kaçılacak şey , ürkmek , şaşmak , korku ve telaş içinde olmak
dehişt ::: (f. i.) birlik, ittihat, ittifak, bir tarzda hareket.
dehşet ::: (a. i.) 1) şaşma. 2) korku ve telâş gösterme, ürkme. 3) akla şaşkınlık verecek surette korkma, korku.
dehşet ::: olağanüstü
DEHŞET :::