düz ~ دوز
Kamus-ı Osmani - düz ~ دوز maddesi. Sayfa: 400 - Sira: 2

düz - دوز
[ف] "دوختن" مصدرندن مشتق اولوب (دوزنده) كبی ديكيجی معناسنده ، وصف تركيبی صورتنده قوللانيلير : (زردوز) - صيرمهلی ، صيرمه ديكيجی . (جوالدوز) = چوال ديكمكه مخصوص اوج طرفی دوز ) = نصب نظر ايديجی یعنی كوز ديكوب متصل باقيجی ، بكلهیيجی : (ديده دوز انتظار) بوتعبير قديمده انتضار لفظی فضله ، حشودر . چونكه (ديده دوز) ذاتا او معنایی افاده ايديور . آنك یرنده حسرت ، فرقت كبی الفاظ مناسبه ايراد اولنهبيلير . (جكردوز) = جكری دلوب لچيجی ديمكدر : "زردوز پالان اورسهݣ اشك ینه اشكدر" (لا) "رستم طبعم اكر دشمن ايله جنك ايتسه" "خامی تیرجكر دوز پيكان ايلر" (جوری) "جامهدوز غضبی ايستهسه بيچمزمی كفن" (عزت ملا)
Kamus-u Osmani düz maddesi. osmanlıcada düz ne demek, düz anlamı manası, düz osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte düz hakkında bilgi. Arapça düz ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada düz anlamı
Kamus-i Osmani - دوز düz ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
düz ~ دوز güncel sözlüklerde anlamı:
dûz ::: (f. s.) : dikici, diken. Cüvâl-dûz : çuval dikmiye mahsus iğne, çuvaldız. Zer-dûz : sırma dikici; sırmalı.
Düz :::
- Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan.
- Kıvrımlı olmayan, doğru.
- Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi.
- Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı).
- Yayvan, altı derin olmayan.
- Kıvırcık veya dalgalı olmayan (saç).
- Yalın, sade, süssüz.
- Çizgisiz, desensiz ve tek renkli.
- rakı.
- Düz rakı.
dûz ::: (f. s.) dikici, diken. Cüvâl-dûz : çuval dikmiye mahsus iğne, çuvaldız. Zer-dûz : sırma dikici; sırmalı.
düz ::: alan, bozkır, direkt, doğru, ova, sade, yalçın, yalın