sader ~ صدر
Kamus-ı Osmani - sader ~ صدر maddesi. Sayfa: 94 - Sira: 11


sader - صدر
[ء] اصطلاح طبده كوكس ديمكدر . وجود انسانك یوقاری واوݣ طرفنه دينيلير. (ضيق صدر ، علل صدریه) اݣ ايلری ، اݣ یوقاری ، اوست باش : [صدر اسلام ، صدر كلام ، صدر مجلس] وكلای دولتك اݣ ايلريسنده ، اݣ بویوكی بولنمق اعتباريله وكيل مطلق اولان ذات فخامتسماته اطلاق اولنور .
لاحق ] ، "صدارت" مادهسندن بیان اولنديغی وجه ايله مناصب علمیهدن روم ايلی واناطولی قاضيعسكرلكی پایهسنی حائز بولنانلرهده اطلاق اولنور . مثلا [صدر روم ، صدر اناطولی ، صدرین محترمين] كبی . جمعی اولان [صدور] یالݣز قاضيعسكرلر حقنده استعمال اولنور : [صدور عظام ] . [صدر نشين ] = اݣ باشده ، واݣ یوقاریده اوطوران ؛ موقع عاليده بولنان [صدری] = اصطلاح طبده ݣوكسه متعلق ومنسوب اولان امراض و ادویهیه دينيلير : [علت صدریه ] .
Kamus-u Osmani sader maddesi. osmanlıcada sader ne demek, sader anlamı manası, sader osmanlıca nasıl yazılır. Osmanlıca sözlükte sader hakkında bilgi. Arapça sader ne demek. Arapça osmanlıca sözlük. Farsçada sader anlamı
Kamus-i Osmani - صدر sader ne demek. osmanlıca yazılışı anlamı manası..
sader ~ صدر güncel sözlüklerde anlamı:
sadr ::: (a. i. c. : sudur) : 1) göğüs. (bkz. : ber, sfne). 2) yürek. 3) herşeyin önü, başı, ilerisi, en yukarı, en baş. 4) oturulacak en iyi yer. 5) baş, başkan, (bkz. : reis). 6) kazasker. 7) sadrâzam sözünün kısaltılmışı.
sadre şifâ vermek ::: gönül ferahlatmak.
sadr-ı âlî ::: vezirlerin, vekillerin başı, sadrâzam.
sadr-ı Anatolu ::: Anadolu kazaskeri.
sadr-ı a'zam ::: "sadrâzam" : [saltanat devrinde] başvekil.
sadr-ı cehân ::: dünyânın en itibarlı mevkiinde bulunan.
sadr-ı Rûm ::: Rumeli kazaskeri.
sâdır ::: çıkan , meydana gelen , sudur eden
sadr ::: göğüs , baş , ön
sadr ::: göğüs
sadr ::: baş
sadr ::: başköşe
sadr ::: sadrazam